ANALİZ
İktidar artık giderek umutsuz
vaka haline geliyor.
Dışarıdaki durumunu, yani giderek daha az
itibarlı, daha az güvenilir ve
daha az inanılır olma özelliğini
kabullenmiş görünüyor.
Şu anda tek dertleri bunun iç politikaya asla
yansımamasını sağlamak.
Bu nedenle tüm başarısızlıklar dış güçlere
özellikle Amerika’ya bağlanmak isteniyor.
Kamuoyunun önemli bir bölümü aşırı medya baskısı
sonucu şimdilik bu görüşü reddetmiş değil.
İktidar son olarak Fransa ile ilişkileri de
tamamen çarpıtarak ve iç politikada kullanmaya
yönelik biçimde kullandı.
Ekonomiye bakan damat Fransa’da bu ülkenin
finans bakanı ile görüştü.
Görüşmeden sonra damat Fransa’nın
“Amerika’nın Türkiye’ye yönelik kur saldırısına karşı
Fransa’nın yanımızda durduğunu” açıkladı.
Oysa durum öyle değil.
Fransa Amerika’nın kur
saldırısına karşı Türkiye’nin yanında durmuyor.
Fransa Amerika’nın dünyaya
yönelik ekonomik saldırısına karşı aralarında
Türkiye’nin de olduğu ülkelerle
ititifak yapılması gerektiğini ve bu konuda
Türkiye’nin yanında olabileceklerini söylüyor.
Macron’un önceki gün başlattığı AB
hareketinin bir parçası olarak Türkiye’ye de
“ittifak önerisi” yapılıyor.
Hepsi bu.
Ama bizim yandaş medyayı izleyenler
Fransa’nın Amerika’ya karşı
yanımızda olduğunu sanıyorlar.
Oysa o Fransa zaten “Kurları Amerika yükseltiyor”
söylemine muhtemelen gülüyordur.
BUNU YAZMAK GEREK