ANALİZ
Yerel seçimlere doludizgin giderken CHP ile
özellikle İYİ Parti arasında süren “ittifak/iş birliği/güç
birliği” çalışmaları bana çok garip geliyor.
Çünkü bu iki parti muhtemelen sarayın çizdiği siyaset
yoluna farkında olmadan girdiler ve kendilerini
kaptırdılar.
Erdoğan’ın MHP lideri Bahçeli ile yürüttüğü
“ittifak” çalışmalarının aynısını
yapmaya çalışıyorlar.
Böyle olunca hem mesafe alınmasında zorluk
yaşanıyor hem de herkesi tatmin edecek bir sonuca
varılamıyor.
Bana göre CHP’nin yanlışı şurada;
Tıpkı AKP gibi CHP de tüm Türkiye’yi kapsayacak
bir ittifak/iş birliği peşinde.
Oysa şu gerçeği bilmeliyiz.
Muhalefet için önemli olan iki yer var.
Ankara ve İstanbul.
Bu iki kentte AKP
iktidarına son verilmesi Erdoğan’ı zora sokacaktır.
Elbette bu sonuçlar Erdoğan iktidarını
yıkmayacaktır ama yaratacağı deprem
AKP’yi derinden sarsacak hatta belki de bir
bölünmeye bile götürecektir.
Böylelikle merkezi otoritenin zayıflatılması ve
demokratik hukuk sistemine dönüşün ilk adımlarının
atılması mümkün olacaktır.
Bu nedenle muhalefet iş birliğini öncelikle hatta sadece
Ankara ve İstanbul’da yapmalıdır.
CHP’nin İYİ Parti ile Saadet’e söyleyeceği şudur; “Bu iki
kenti almak için güç birliği yapmalıyız. Her iki kentte de CHP’nin
oy oranı sizlerden daha yüksek. Bu nedenle adayın CHP’li olması
daha doğrudur. Ancak biz de aday gösterirken içinize sinecek birini
bulmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Bu nedenle içinizin sineceği
isimleri ortaya koyarsanız daha hızlı yol alırız.”
Oysa ne yapılıyor; sanki iş birliğinden başka bir çare
varmış gibi Ankara ve İstanbul’da olduğu gibi pek çok
başka büyük kent için de pazarlıklar
yapılıyor.
“İstanbul’da senin adayın olursa Ankara’da benim adayım
olur.”
Veya şöyle deniyor;
“İzmir’de sizi destekleyelim ama Adana’da da siz aday
çıkarmayın, Mersin’de bizi destekleyin Antalya sizin
olsun.”
Böyle şey olmaz, olmamalı.
Sadece iki büyük ile odaklanılmalı.
CHP bu tür saçma pazarlıklarla kendini
ezdirmemeli ve diğer muhalefete (tamamı) şunu
söylemeli; “Amaç AKP iktidarından kurtulmaksa bu iki ilde
oyları tek adayda birleştirelim. Aksi takdirde AKP zaten kazanacak.
Diğer illerde herkes kendi gücünü göstersin. İstanbul Ankara
kazanılmadıktan sonra zaten oraları kazanmanın pek önemi
kalmayacak.”
Sonuç olarak CHP pazarlık kapısını
kapayıp “Herkes kendi yoluna” derse bu diğer
partilerin yararına mı olacak?
Olmayacağına göre başta İYİ Parti muhalif partiler
bu fırsatçı pazarlığı bir kenara bırakmalıdır.
BUNU YAZMAK GEREK