Bİ SORALIM BAKALIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Hayır çıkacak paniği” ile CHP'ye ve
genel başkanına ağır hakaretlerle yüklenmesi de ters tepti.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu köşeye sıkıştırdığını düşünürken başta
Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere AKP'li bakanları açmaza
soktu.
Cumhurbaşkanı referandum kampanyasında etkili olacağını düşündüğü
bir planla Kılıçdaroğlu'nu “darbe gecesi darbecilerle anlaştığı”
iddiası ile suçladı.
Kılıçdaroğlu'nun darbe sırasında Atatürk Havalimanı'na indiğini
belirterek “Oradan sıvıştı” dedi.
Yandaş medya da Erdoğan'a destek olmak için o gece ile ilgili bazı
tank fotoğrafları kullanarak Kılıçdaroğlu'nun askerlerle 15 dakika
görüştüğünü ve varılan anlaşma sayesinde tankların geri çekildiğini
yazdı.
Ancak hepsinin unuttuğu bir şey vardı. O gece Kılıçdaroğlu'nun
bindiği uçakta eski bakan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı
da vardı ve ikili alandan birlikte ayrıldılar.
Bu durumda Kılıçdaroğlu'na “O gece neden tankların üzerine
çıkmadın?” diye soranların aynı soruyu AKP'li bakana da sorması
gerekir. Ancak bu ayrıntıyı atlayan Erdoğan, iktidar sözcüleri ve
yandaşlar kendi kendilerine yakalandılar.
Aynı şekilde o gece başta Başbakan olmak üzere AKP'li bakanların da
hiçbiri ortada yoktu. Başbakan Kastamonu'da yeni inşa edilen bir
tünele sığınmıştı. Yanında yüzlerce koruması olan Başbakan sadece
telefonla televizyon kanallarının yayınına katıldı ama hiç ortaya
çıkmadı. Başbakanı ne bir tankın önünde ne de kalabalıklar içinde
görmedik o gece.
Aynı şekilde bakanların da hiçbiri yoktu ortalıkta. Tank üzerine
çıkan tek bakan yoktu. Sadece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu her
şey olup bittikten sonra TRT'nin önünde göründü.
AKP'nin her fırsatta ortaya çıkmasını beceren kahraman belediye
başkanlarının da hiçbiri o gece tankların üzerine çıkmadı. Kimi
Amerika'daydı zaten kimi bir gecekonduda “Dur bakalım ne olacak
sonra vaziyet alırız” duygusu içinde beklemeyi tercih etmişti.
Cumhurbaşkanının neredeyse darbeden bir yıl sonra Kılıçdaroğlu'nun
Atatürk Havalimanı'ndan çıkışını sanki yeni öğrenmiş gibi anlatması
ve bir de üstüne “Böyle olduğunu bilseydim Yenikapı'ya davet
etmezdim” demesi büyük talihsizlik olmuştur.