DEDİKODU
Aday listeleri belirlendi.
İlk günden beri çok dikkatimi çeken bir noktayı
sizlerle paylaşıyorum biliyorsunuz; Bütün
partilerin en önemli isimleri milletvekili adayı
olarak tescillendi.
Buna başka bir açıdan bakalım;
hiçbir parti hükümete girecek
isimleri belirlemediği gibi işaret de etmedi.
Demek ki hiçbir parti kazanmayı çok da
garanti görmüyor.
Partiler görmediği gibi kişiler
de görmüyor ve “olması meçhul” hükümet üyeliği
yerine “garanti” olan milletvekilliğini tercih
ediyor.
CHP ve İyi
Parti’yi anlamak daha kolay. Çünkü en azından bu
iki partiden birinin adayı seçimi
kazansa bile ortak ve
geçici bir hükümet kurulacak. Bu hükümette
yer alıp ne kadar bakanlık
yapacağını bilmemek yerine garanti olan
milletvekilliğini tercih etmek
anlaşılır bir durum.
Oysa AKP’nin durumu farklı. Bir kere hepsi seçimi
daha ilk turda kazanacaklarını söylüyor.
Öyle söylüyorlar ama tutum ve
davranışları tam tersini gösteriyor.
Dikkat ederseniz cumhurbaşkanlığı seçiminden
çok Meclis seçimini konuşuyor ve yazıyorlar.
Neymiş; “parlamento seçimleri çok önemliymiş, ağırlık ve
güç artık parlamentoda olacakmış; bu nedenle AKP’nin Meclis’te
mutlaka salt çoğunluğu yakalaması gerekiyormuş, zaten Erdoğan da
bunu bildiği için en güçlü isimleri Meclis’e aday
göstermiş.”
Bu kesime göre hükümette
olmak değil parlamentoda olmak önemliymiş.
Yersek artık.
Bunlar şimdi
ima yoluyla diyorlar ki “Erdoğan bütün iyi
isimlerini Meclis’e sokuyor. Seçimden sonra duruma bakacak eğer
sayısal çoğunluk bozulmayacaksa bazılarını bakan yapacak onların
istifa etmeleri dengeyi bozmayacak.”
İyi bunu da
yiyip sindirelim o zaman.
Buna karşı Ankara’da saraya yakın kaynaklarım aynı
şeyi söylemiyor.
Daha önce söylediği hiçbir şey yanlış çıkmayan bir
kaynağım “Seçim neredeyse kabus haline geldi”
dedi. Sonra da ekledi “Erdoğan’ın seçileceğinden pek umutlu
olmayanlar kendilerini meclise atmak için çırpındı.”
Aslına bakarsanız görüntü aynen bu.
Örneğin Erdoğan’ın en yakını olarak bilinen
damat bey neden milletvekili adayı yine acaba?
Binali Yıldırım ve diğer 20 bakan
niye “biz milletvekili değil bakan olmayı
bekliyoruz” demediler?
Erdoğan mı onları zorladı yoksa
onlar mı öncelikli tercih olarak milletvekilliğini
seçtiler.
Saraya yakın kaynağım “İkisi de” dedi. Amaç
dokunulmazlık zırhına kavuşmak.
Çünkü seçimden sonra ne olacağını kimse
bilmiyor.
AKP’nin önde gelen milletvekilleri belli ki
olup olmayacağı kesin bilinmeyen bakanlıklar
yerine dokunulmazlık zırhını tercih ediyor. Gerçi
hükümet üyelerine de hesap sorulamadığı için bir
tür dokunulmazlık zırhı var gibi görünüyor.
Buna karış AKP’liler “Meclis’te muhalefet 400’ü bile
bulabilir, o zaman yanarız” korkusu taşıyor galiba.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER