Bİ SORALIM BAKALIM
İkinci bir emre kadar yandaş medyada herhalde Amerika ve Trump
hakkında olumsuz bir şey görmeyiz. Çünkü günlerdir Amerika hakkında
ağır sözler söyleyen AKP Genel Başkanı önceki akşam Amerika Başkanı
ile buluşmasında havayı birden değiştirdi. “Teröristlere bedava
veriyor bize parasıyla bile silah vermiyor” dediği Trump’ın
övgülerine mazhar olan Erdoğan için artık Amerikan Başkanı “yakın
bir dost.” Ondan söz ederken “dostum Donald” dedi.
Bir günde neredeyse “savaşacak” hale geldiğimiz Amerika ile dost
oluvermemiz ne kadar lehimize ne kadar aleyhimize bunu zaman
gösterecek. Hatta öyle uzun uzadıya bile beklemeyiz önümüzdeki
birkaç günde her şey anlaşılır.
Umarım ve dilerim AKP Genel Başkanı sırtının sıvazlanmasının
verdiği heyecanla savaş açmaya niyetlenmez. Güney ve Güneydoğu’ya
yapılan askeri yığınaklar sadece korkutma ve caydırma amaçlıdır
inşallah. Tabii Amerika “biraz savaş bakalım” derse itiraz edecek
gücü var mı iktidarın onu da bilmiyorum.
Ancak Amerika Başkanı’nın günlerce “fırçasını yediği” Erdoğan’ı
“yüksek not alan öğrenci” gibi değerlendirmesi ve “çok önemli biri”
diye taltif etmesinden sonra bazı jestler yapacak mı, işte onu çok
merak ediyorum.
Madem Trump için Erdoğan artık yakın bir dost o zaman şu ana kadar
yapmaktan kaçındığı bazı davranışları sergilemeli öğle değil mi?
Örneğin Erdoğan ağlarcasına konuşarak “Parasıyla bile silah
vermiyorlar” demişti. Kastettiği korumaları için alınacak
silahların satışına son anda Trump’ın engel olması. Erdoğan
korumaları için 1.5 milyon dolara Sig Sauer firmasından tabanca
almaya karar vermiş. Ancak Amerika’da silah şirketleri devletlere
bile olsa öyle istedikleri gibi satış yapamıyor. Amerika Başkanı
tam da Erdoğan Amerikan topraklarına ayak bastığı sırada bu satışı
yasaklayan bir kararı imzalamıştı. Herhalde Erdoğan “artık dost
olduğumuza ve sizden iyi not aldığıma göre şu kararı iptal
edersiniz” demiştir. Cevabını henüz bilmiyoruz. Belki silah
satışına onay çıkmıştır belki de “Dost dediysek o kadar da değil
canım” cevabı verilmiştir.
Dostluk yeniden kurulduğuna ve “Bugüne kadarki en iyi ilişki”
aşamasına geldiğimize göre Trump’ın artık cemaat üyelerini korumak
konusundaki inadından vazgeçmesini beklemek herhalde hakkımızdır.
Ya da Reza Zarrab’ın, Halk Bank Genel Müdür yardımcısının serbest
bırakılmasını, Zafer Çağlayan ve Halk Bank Genel Müdürü hakkında
alınan tutuklama kararlarının kaldırılmasını da bekleyebiliriz.
Bunlardan birinin yerine getirilmesi bile Türkiye’de çok büyük bir
sevinç dalgası yaratacak, yandaş medya Erdoğan’ın Amerika’da tarih
yazdığını, ülkeye büyük bir destanla döndüğünü söyleyecektir. Ya da
Trump’ın aşırı övgü dolu konuşmaları daha da şişirilerek
taleplerimiz kamuoyunun zihninden “yeniden ihtiyaç duyulana” kadar
silinecektir.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER