BUNU YAZMAK GEREK
İçişleri Bakanı makamında oturuyor adam
aslında.
Görevi bu ülkedeki tüm insanların
güvenlik, huzur ve
sükun içinde yaşamasını sağlamak.
Ama o ne yapıyor?
Tüm insanların güvenliğini,
huzurunu bozmak için akıl almaz bir
provokasyona soyunuyor.
“Şunları camiye almayacaksınız” diye talimat
veriyor.
Bir siyasi partinin tamamını “terörist olarak”
niteliyor.
Bu partinin genel başkanına telefon edip” sizi
yaşatmayacağız” diyebiliyor.
Her söylediği suç.
Üstelik sadece kanunlara hukuka
göre değil bu suç, görülmemiş bir insanlık
suçu.
Soylu’nun görev süresi bitti.
Muhtemelen artık içişleri bakanı olmayacak.
Elbette Erdoğan’ın tercihini bilemem,
Soylu’yu milletvekili olmasına rağmen
bakan yapar mı bunu kısa süre sonra
öğreneceğiz.
Ancak şunu söylemeliyim; eğer Erdoğan
balkon konuşmasındaki gibi tüm halkın
cumhurbaşkanı olacaksa, Türkiye’de demokrasi, hukuk,
özgürlükler konusunda şaha kalkacağımız,
ekonomik olarak uçacağımız, dünya
siyasetinde en ağırlıklı ülke olacağımız bir
dönemi başlatacaksa Süleyman Soylu’yu derhal
görevinden almalı ve söylediklerinden ötürü
bütün milletten özür dilemelidir.
Soylu söyledikleri nedeniyle cezasız
kalırsa bu bizzat Erdoğan’ın Türkiye’deki
bir karışıklıktan, iç
çatışmalardan medet umduğu
kuşkusunu doğuracaktır.
Sonuçta bakanlarının yaptıklarından da kendisi
sorumludur.
Bugüne kadar hiçbir bakanın, parti yöneticisinin ve hatta
bürokratın Erdoğan’dan izin
almadan konuşma yapabildiğini, herhangi bir konuda
karar verebildiğini görmedik.
Zaten buna yeltenenlerin
akıbetini de hepimiz biliyoruz.
Dileğim, Soylu’nun yaptığı korkunç açıklamaların
“Erdoğan’a rağmen” yapılmış olmasıdır.
Bu konuda Erdoğan’ın haberinin olmaması ve en az
bizler kadar öfkelenerek gereğini yapması en
azından içimizi rahatlatacak,
millete bir teselli olacaktır.
Soylu’nun görevden alınmasıyla bu millet muhtemel
bir iç çatışmanın olmayacağını, buna asla
izin verilmeyeceğini yeniden düşünmeye
başlayacaktır.
Söylediği sözler Süleyman Soylu’nun yanına kâr
kalırsa bu milletin zihnindeki kuşku ve
korkunun giderilmesi de mümkün olmayacaktır.
Kendi milletini şiddetle, dehşetle, öldürmekle
tehdit eden bir iktidar, belki bir süre
egemenliğini sürdürür, ama tarih boyunca biliyoruz
ki bu zihniyetler asla sonsuz olmamışlardır.
Üstelik yine tarih bilgimiz bize gösteriyor ki bu zihniyet kendi
ülkesine ve halkına çok ağır hasar verdikten sonra
olabilecek en kötü biçimde tarihin çöplüğüne
atılmıştır.
Bu konuda Erdoğan’a güvenmek istiyorum.
Bu ülkenin iyiliği, bu ülkenin huzur ve
mutluluğu için Soylu olayına mutlaka gerektiği biçimde
müdahale etmelidir Erdoğan.
ŞAŞIRDIM