YENİ ÖĞRENDİM
İstanbul’un en güzel Boğaz manzaralı
yerlerinden biri Çengelköy sırtlarındaki
Vahdettin
Köşkleri’nin bulunduğu
alandır.
Son padişah Vahdettin’in henüz padişah olmadığı
sırada oturduğu bu köşkler yıllarca kaderine terk
edildikten sonra Erdoğan için
“konut” yapılmak üzere büyük
masraflarla restore edildi.
Sonra ne olduysa oldu ve Erdoğan
ailesiyle birlikte buraya taşınmaktan vazgeçti.
“Burası uğursuz diye bellenmiş” dedikodularını
duyduklarını Erdoğan’ın bu nedenle
taşınmadığını söyleyenler var.
Köşklere taşınmayan Erdoğan birkaç kez burayı
ofis olarak kullandı. Sonra köşklerin
Devlet Konukevi gibi kullanılmasına karar verildi
ama şu ana kadar kalan konuk hiç olmadı.
Geçenlerde Vahdettin Köşkleri’nin hemen altındaki
ağaçlık alanda oturanlardan bir
tanıdığım
aradı.
“Bizi buradan çıkarıyorlar,
evlerimizi yıkacaklar”
dedi.
Pazar günü gittim. Gitmek çok zor. Çünkü sahilden girerek ancak
tek aracın geçebileceği bir yokuştan çıkıyorsunuz.
Yolun sonu kapalı, yukarıdan çıkışı yok.
Vahdettin Köşkleri onarılırken hemen önündeki
binaların “Erdoğan
Ailesi’nin
göz zevkini bozabileceği” düşünülerek kaldırılması
istenmiş.
Operasyon görevi Üsküdar
Belediyesi’ne
verilmiş.
Ancak 7 dönümlük arazi tapulu. Üstelik 65
yıldır aynı evde oturanlar bile var. Belediye önce
“cinlik” yaparak “binalar kaçak”
savıyla dava açmış. Ancak tapular ortaya çıkınca
burada oturanlar davayı kazanmışlar.
Belediye bunun üzerine “kamulaştırma” kararı
almış. Belediye güya burayı “seyir terası” yapmak
üzere yeşil alana çevirecekmiş.
Dünyanın en güzel manzaralı yerlerinden birine
“sudan ucuz” fiyat vererek evler için
yıkım kararı aldırmış.
Bu hafta içinde kamulaştırma davasının duruşması
yapılacakmış.
Ankara’da saray, Ahlat’ta saray,
Gökova’da saray, Dolmabahçe, Yıldız ve Beylerbeyi
sarayları zaten kullanılıyor.
Vahdettin’in küçük bir saray
haline getirilen köşkleri için de çevre halkı
mağdur ediliyor.
Bu ihtişam merakı hiç bitmeyecek galiba.
OKURDAN MESAJ