ANALİZ
Yandaşlar ve kimi iktidar sözcüleri daha ilk andan itibaren “Bunu yapan FETÖ'cü” demeye başladılar.
Dün de akşama kadar aynı iddia katlanarak dile getirildi.
Rus Büyükelçiyi öldüren FETÖ'cü olabilir mi? Olabilir tabii.
Ama bu sonucu değiştirir mi?
Değiştirmez.
Türkiye'de yaşayanlar “bunun da altından FETÖ çıktı, neymiş bu FETÖ” diye düşünürken, beceriksiz iktidar “katilin FETÖ'cü çıkmasının arkasına sığınarak” Türkiye'yi bir terör cenneti haline getirmiş olmalarının sorumluluğundan kurtulacağını zanneder.
Şurası bir gerçek ki, Rus Büyükelçisinin öldürülmesi Türkiye Rusya ilişkilerine ağır bir darbe vurmaz.
Akıl var izan var.
Rusya'nın göstereceği en büyük tepki “Siz nasıl bir ülkesiniz ki bir konuğunuzu bile koruyamıyorsunuz, güvenlik alamıyorsunuz” düzeyinde kalır.
Oysa başımızı sıkıntıya sokacak sorun başka.
Bu olayın yaratacağı uluslar arası etki ne olacak, merak etmemiz gereken budur.
Çeşitli kaynaklardan aldığım bilgilere göre Rusya olayın arkasında Amerika'nın olduğuna inanıyor.
Amerika'da başkanlık koltuğunun devredilmek olduğu bir dönemde gerilen Amerika Rusya ilişkileri açısından baktığımızda Türkiye'deki olay iki devin bilek güreşinde önemli bir odak noktası olacaktır.
Rusya önümüzdeki günlerde Türkiye'ye Batı blokundan kopması için baskı yapabilir. Ki bunu el altından zaten yaptığı biliniyor. Türkiye'nin Şanghay Beşlisine davet edilmesi, NATO ve AB dışında cazip ikili anlaşmalara itilmesi bunun örnekleridir.
Buna karşı Amerika Rusya'ya karşı at başı gibi kullandığı Türkiye'yi elbette kaybetmek istemeyecek ve farklı açılardan baskılarını sürdürecektir.
İktidar iki dev arasında bir gün oraya bir gün buraya koşarak Türkiye'nin çıkarını koruduğunu düşünmekte ve kamuoyunu da bu yönde etkilemek için yoğun propaganda yapmaktadır ama bu sonuçta “filler tepişirken çimlerin ezilmesi” örneğindeki gibi Türkiye'nin ağır hasar almasına neden olacaktır.