ANALİZ
Referandum günü yaklaştıkça “Evetle” gelecek büyük tehlikeyi
gören vatandaşlar karamsar biçimde “Bir araya gelemiyoruz, nasıl
baş edeceğiz bu muazzam beyin yıkama operasyonlarıyla” diye
hayıflanıyor.
Katıldığım pek çok toplantıda bu tür yakınanlara “Sakın
karamsarlığa, bezginliğe, yenilmişlik duygusuna kapılmayın. Çünkü
bu bir seçim değil. Bu milletin sağduyusu, feraseti, namusu,
vicdanı, ahlakı var. Korkmayın, ille bir parti ya da örgüt çatısı
atında olmanıza gerek yok, tam tersine herkes bir kişiyi hedef
alırsa bu millet başına gelecek büyük tehlikeyi bertaraf edecektir”
diyorum.
Anlattığım şey çok basit; Hepimizin çevresinde, ailesinde,
mahallesinde, iş yerinde beyin yıkama propagandalarına kapılarak
evet diyecek insanlar vardır. Aranızda hukuk olan bir kişiyi seçin.
Referanduma kadar sadece onlara yönelin. Sadece bir kişiye evet
değil hayır demesi gerektiğini anlatın. Bıkmayın usanmayın. Asla
kavga etmeyin, küçümsemeyin, dostluk ve arkadaşlık unsurlarını
kullanarak anlatın. Bir kişi bir kişiyi ikna ederse bir milyon kişi
bir milyon kişiyi ikna etmiş olur.
Partiler de elbette çalışacaktır. Sivil toplum kuruluşları,
oluşturulan platformlar da çalışacaktır.
Ancak inanıyorum ki birebir çalışma hepsinden daha önemli
olacaktır.
Çünkü anlatılacak şey basittir. Bu bir seçim değil. Evet de çıksa
hayır da çıksa mevcut durum değişmiyor. Erdoğan yine cumhurbaşkanı.
Hükümet yerinde duracak. Parlamento yine aynı. Evet çıkarsa ülke
yönetimini tek kişinin keyfine bırakacağız. Parlamento işlevini
yitirecek, etkisiz hale gelecek. Yargı tamamen o tek kişinin emrine
girecek.
Bugün öyle ya da böyle beğenilen kişi yarın gidince Türkiye kaos
yaşayacak.
İşte sakince, kırmadan, dökmeden, asla hakaret etmeden herkes
hedeflediği bir kişiye bunları anlatmalı.
Referandumda “hayır çıkacağına” tüm kalbimle inanıyorum. Bunun
başarılması da bizzat bu ülkede yaşayan, yaşananlara duyarsız
kalmayan, demokrasi, hukuk, özgürlükler ve insan hakları
konularında hassasiyeti olan bireylerin çabasıyla olacaktır.
Bu milleti hepimiz oluşturuyoruz. Geleceğimize karar verecek
olanlar bizleriz. O halde Türkiye'nin götürülmek istenildiği
uçurumdan çekip çıkarma gücü de hakkı da bu millettedir.
Bu millet bunu başaracak sağduyuya sahiptir.
ŞAŞIRDIM