Can Ataklı Sözcü Gazetesi

Hesap sorma başka, intikam başka

ANALİZ Son günlerde en çok konuşulan konuların başında “AKP’den hesap sorulması” geliyor. Muharrem İnce’nin “Biz mahkemelere talimat vermeyiz, mahkemeleri tekrar bağımsız hale getiririz, sonra da hukuk...

22 Mayıs 2018 | 53 okunma

ANALİZ

Son günlerde en çok konuşulan konuların başında “AKP’den hesap sorulması” geliyor.
Muharrem İnce’nin “Biz mahkemelere talimat vermeyiz, mahkemeleri tekrar bağımsız hale getiririz, sonra da hukuk gereğini yapar” demesi iktidar partisinde ciddi bir endişe yarattı.
AKP muhalefete “intikamcı” diye saldırarak üste çıkmaya çalışıyor.
Toplum içinde de bu konunun ciddi tartışmalara neden olduğunu gözlüyorum.
Pazar günü kalabalık bir grupla sahilde tatil sohbeti yapıyorduk, laf ister istemez siyasete geliyor tabii, baktım hesap sorulması söylemi bile rahatsızlık yaratmış.
Aramızda ciddi bir AKP yanlısı işadamı vardı. Yine “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” diyen bir yönetici de sohbetteydi.
Dikkat ettim ikisinde de benzer bir kaygı vardı.
AKP’li iş adamı belli ki “kendisine de sıra gelmesinden” ürküyor.
Diğeri ise “bunun iç barışa katkısı olmayacağını” savunuyor.
Tabii “hesap sorma” kavramına nasıl bakıldığı da önemli.
İktidar bunu bir “intikam” gibi görmek ve sunmak telaşında.
Oysa hesap sormak farklı intikam farklıdır.
Hesap sorma aslında her gün yaptığımız bir eylem. Çayın demli olmamasının bile hesabını soruyoruz öyle değil mi yeri geldiğinde.
AKP iktidarı tam 16 yıldır iktidarda ve bu süre içinde pek çok suç işledi.
Anayasayı defalarca ihlal ettiler.
Devletin gücünü kullanarak askere, aydınlara, yazarlara, sanatçılara, sendikacılara kumpaslar kurdular.
Hukuku hiçe sayarak yargı üzerinde ağır baskı oluşturdular, mahkemeleri bir tür “diz çöktürtme” veya “burun sürttürtme” aracı olarak kullanmaya kalktılar.
Dış politikada hata üzerine hata yaptılar, yanlışlıklar gözlerine sokulmasına rağmen direttiler ve çok büyük kayıplara neden oldular.
Demokratik bir ülkede bunların hepsinin hesabı sorulur.
Türkiye’de de mutlaka sorulacaktır.
Bu bir intikam değildir.
Peki, AKP’liler neden ısrarla “intikam” sözcüğünü kullanıyor.
Çünkü kendileri öyle yaptılar bugüne kadar.
Beğenmedikleri, kendilerini eleştiren, foyalarını ortaya çıkaran, yolsuzluk iddialarını dile getiren herkesten devlet gücü kullanarak intikam aldılar.
Kişi karşısındakini kendi gibi bilirmiş. İşte bu nedenle korkuya kapılıyorlar. “Biz intikam aldık, onlar da bizden alır” korkusu içindeler.
Oysa demokratik bir kafa asla intikamcı olmaz. Bugün muhalefet iktidara gelirse elbette yargıya asla karışmayacaktır ama suç duyurularında da bulunacaktır.
Önemli olan yargının bu suç duyuruları karşısında bağımsız davranabilmesi ve hukuku işletmesidir.
Muhalefet adayları bu konuda gereken sözleri vermelidir mutlaka.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma