ANALİZ
Meclis İçişleri Komisyonu'nda da görev alan, bu nedenle güvenlik
birimleri ile yıllarca omuz omuza çalışmış eski bir milletvekili
dostum aradı dün.
Ortaköy'de yaşanan korkunç katliamı konuştuk. Kuşkularını ile
getirdi, ilginç analizler yaptı.
Ama asıl söylediği konu başkaydı. “15 Temmuz akşamı bir nokta çok
dikkatimi çekti” diye girdi söze. “O gece sabaha kadar üç ayrı tip
vatandaş vardı sokaklarda” dedi sonra da.
“Kimdi bunlar?” diye sordum merakla.
“Dikkatini çekti mi bilmiyorum, o gece tanklar Boğaz Köprüsü'ne
geldikten kısa bir süre sonra bir grup toplandı orada. Genellikle
birbirlerine benzeyen ve birbirlerini tanıyan tiplerdi bunlar.
Polis bunların kimliğini biliyor. Çoğu bazı güvenlik şirketlerinin
elemanları ile AKP'de yeni oluşturulan Osmanlı Ocakları ve benzeri
derneklerin üyeleriydi.”
Milletvekili dostum “İkinci kesim” dedi “Cumhurbaşkanının sokak
çağrısından sonra biriken genellikle AKP'li olan kalabalıklardı.
Bunları il ve ilçe teşkilatları örgütledi, cep telefonlarından
mesajlar atılarak çağrıldı bu insanlar.”
Sıra geldi üçüncü gruba. “Peki, onlar kim” diye sordum. “Onlar”
dedi milletvekili dostum ve ekledi “Darbenin başarısız olduğunu
anlayıp sokağa çıkan AKP'lisi, CHP'lisi, MHP'lisi, sağcısı solcusu,
yurdum insanları.”
Milletvekili dostum “Şimdi geliyorum asıl konuya” dedikten sonra
şunu anlattı; “Bana göre iktidar o gece aynı zamanda bir tür milis
provası da yaptı. Oluşturduğu kimi gençlik örgütlerinin sahada
nasıl olduklarını da test etti. O günden bu yana ortalıkta gezen
her fırsatta küçük de olsa protesto gösterileri yapan,
beğenmedikleri insanlara saldıran hatta linç girişimine kalkışan
gruplar türedi.”
Milletvekili dostum “12 Eylül'den önce bu tür denemeler yapılmıştı.
Sonu çok kötü bitti biliyorsun. Bu iktidar şimdi hem kendini
korumak hem de istediği an bir kaos yaratabilmek için benzer
yöntemler kullanmaya kalkıyor. Sonu inşallah aynı olmaz” diye
kapadı konuyu.
Bu sohbetten sonra genel duruma bakarak kendi zihnimde de bir
değerlendirme yaptım. Sokaklara yayılan başlayan milis türü
kalabalıklar gerçekten tehlike saçıyor. Bunlar bir bakıyorsunuz bir
cenazede çelenk parçalıyor, bir bakıyorsunuz terörü lanetlemeye
gelenlere sataşarak olay çıkarmaya çalışıyor.
Bunların bir de sosyal medya üzerinden destekleyici rolü oynayan
trolleri var. Onlar gözlerine kestirdiklerini hedefe koyuyorlar,
bir medya linçi yapıyorlar sonra bu kalabalıkların önüne
atıyorlar.
Modacı Barbaros Şansal'ın başına gelen budur. Aprona girme hakkı
olan Türk Hava Yolları Yer Hizmetleri çalışanları vatanı en çok
kendilerinin sevdiğine inanarak önlerine “hain” diye atılan bir
kişiyi az daha linç ediyordu.