YENİ ÖĞRENDİM
Anketler ortalığı sardı sarmasına ama durum AKP
adına pek iç açıcı değil.
En son gördüğüm anket MAK’a ait.
Mehmet Ali Kula’nın yöneticiliğini yaptığı bu
şirket Erdoğan’a çok yakın olarak biliniyor.
Kula’nın saraya girip çıkmasında hiçbir sıkıntı
yok.
MAK’ın araştırmasında Erdoğan yüzde
51’le ilk turda seçiliyor. Buna karşı
AKP’nin oyu düşük. AKP bu durumu
HDP’nin barajı aşamaması sayesinde kurtarıyor.
70 kadar milletvekili aslında
Meclis’te azınlıkta kalan AKP’yi 300’ün üzerine
taşıyor.
Diğer AKP’li anket şirketleri ise Erdoğan’ı
oranını çok daha yukarıda tutuyor.
Referandum öncesi “Evet oranı yüzde 61 olacak”
diyen ve ondan sonra pek görünmeyen ama şimdi bir
anda tekrar ortaya sürülen Adil
Gür, Erdoğan’ın ilk turda yüzde 54-56 ile
seçileceğini söylüyor.
Kısacası anketler üzerinden algı
operasyonu başlamış durumda.
Seçim gecesi uzun süre Erdoğan’ın yüzde
55’lerin üzerinde seyrettiğini izlerken tv
ekranlarından şaşırmayın.
Buna karşı ekonomi kötüye gidiyor.
Yandaş medya döviz fiyatlarındaki
fırlamayı haber bile yapmıyor bunun yerine
“Dolarda sert düşüş, spekülasyonun önüne geçildi, döviz
fiyatları sakinleşti” başlıklarıyla duyuruyor.
Tabii hem parası olmayan hem de
dövizle ilgili olmadığını düşünen vatandaşlar için
bunlar cazip haberlermiş gibi geliyor ilk
bakışta.
Buna karşı parası olan, yurtiçinde ve yurtdışında
iş yapan insanlar ise tedirgin.
Erdoğan’ın sarayda yalnız kaldığını ekonomi
yönetiminin de beceriksiz
olduğunu gören bu kesimin şikayetleri Erdoğan’a
kadar ulaşmış artık.
Hafta başında İstanbul’un önemli işadamlarından
biriyle iftarda buluştuk, masada yine iş
dünyasından isimler vardı.
Bu işadamı dedi ki “İyi haberler aldık, Tayyip Bey başkan
yardımcısı olarak Ali Babacan’ı düşünüyormuş, ekonomiyi ona teslim
edecekmiş.”
Bu sözler masada yüzlerin
gülümsemesine yol açtı. Herkes bu haberi
çok olumlu bulduğunu söylemeye başladı.
“Ali Babacan çok mu iyi?” diye sordum.
Davet sahibi işadamı “İyi sayılır, ama Erdoğan ve yeni
ekibiyle yan yana koyarsan dahi bile diyebiliriz” cevabını
verdi.
Anladığım kadarıyla iş dünyası Erdoğan’ın
ekonomiye müdahalesinden çok rahatsız. Çünkü
ekonomiyi bilmediğine ve güç
kullanarak bazı sorunların üstesinden gelebileceğini
inandığını düşünüyorlar.
Babacan’ın farkı ise hem ekonomiden
anlaması hem de kurallara sadık
kalarak zorlayıcı tavırlara prim vermemesi.
İş dünyası Erdoğan’ın ekonomiyle baş
edemeyeceğine inandığı gibi muhalefetin de henüz ortaya
ciddi bir ekonomik plan ve bunu
yönetecek bir ekibi sunmadığını
düşünerek “Ali Babacan formülü yine de en iyisi”
fikrinde.
Erdoğan’ın, Ali Babacan müjdesi iş dünyasında yeniden AKP
umudu yaratır mı?
Erdoğan’ın saldığı korkunun
altında ezilen iş dünyasının eli mahkum. Babacan
adı hiç olmazsa “kendilerini rahatlatmaları”
açısından önemli bir havuç olarak
nitelenebilir.
CANIMI SIKAN ŞEYLER