BUNU YAZMAK GEREK
Tek adam rejimine gittiğimizi hatta bunun şimdiden uygulandığını söyleyenlere çok kızıyor AKP ve yandaşları. “Ne alakası var” diyorlar. “Diktatör arıyorsanız kendinize bakın, CHP’nin tarihine bakın” diye güya Atatürk’e gönderme yapmaya çalışıyorlar. Oysa sözler değil eylemler önemlidir. Hele söz konusu olan demokrasi, hukuk, insan hakları gibi en değerli kavramlarımızsa bu daha da önem kazanıyor. Tek adamlık sözüne kızıyorlar ama Erdoğan’ın söylemleri bunu tekzip ediyor çoğu kez. Geriye doğru gidince pek çok örneğini hatırlar ve bulabiliriz, ama üç tanesini sunmak istiyorum size. Çok değil ekim ayı içinde Erdoğan müftülere nikâh kıyma yetkisi veren yasayı savunurken “isteseniz de istemeseniz de” vurgusunu yaptı. Müftülerin nikâh kıyması ile ilgili yasa Meclis’ten geçecekti, başka yolu yoktu. Dedi ki Erdoğan; “Bizim vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti, resmi nikah kıydığı zaman onunla yetinmiyor, hocaya gidiyor, kayıt dışı bir nikah da orada kıyıyor. Bu gerçekleri göz önüne almak lazım. ‘Laikliğe aykırı’ diyor. Batıda kilise bu işi yapıyor. Onları da örnek gösterirken bunu kendime zul addediyorum. İsteseniz de istemeseniz de bu Meclis’ten geçecek.” Eleştiriler, karşı görüşler ve öneriler hiç önemli değil. “İsteseniz de istemeseniz de” demokrasisi geçerli çünkü.
Erdoğan kısa bir süre önce de İHA ve SİHA’larla ilgili konuştu. Yine dedi ki “2000’li yıllara geldiğimizde bulunduğumuz yer ile olmamız gereken yer arasındaki makas çok açılmıştı. 15 yılda AK Parti olarak bu farkı nispeten kapattık. Türkiye’yi kişi başı gelirde 11 bin dolar seviyesine getirdik. Türkiye kendi uçağını, SİHA’sını, İHA’sını yapıyor. Yapacağız, isteseniz de istemeseniz de yapacağız. Yaptık ve yapıyoruz.” Kimse “yapma” demiyor ki. Ama olsun “isteseniz de istemeseniz de” kuralı geçerli.