ANALIZ
Katar olayı giderek daha karışık hal alıyor. Ablukacı Müslüman ülkeler henüz geri adım atmadı. Amerika, Dışişleri bakanlığı ağzıyla “ambargonun biraz hafifletilmesini” isterken Başkan Trump ise zehir zemberek bir açıklama yaparak “Katar artık terörü destekleyen ülke olamayacak” dedi.
Ama elbette bizi ilgilendiren bu sorundaki Türkiye'nin yeridir.
İşte “o yer” ile kuşkularımız giderek artıyor.
Çünkü ilk gün “hafif bir şok” yemiş gibi davrandığımız halde hemen ardından sorunun içine adeta “balıklama” daldık.
Sonucu ne olur şu anda kestirmek çok güç.
Katar olayı çıktığı gün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk açıklamasını yaptı. Katar'a uygulanan abluka ile ilgili “Burada bir oyun oynanıyor ama oyunu kimin olduğunu tespit etmiş değiliz” dedi.
Hatırlayacaksınız, bu konuşma üzerine yazdığım yazıda “Bir devleti en üst düzeyde temsil eden bir kişi bu sözleri nasıl söyler? Bu Türkiye'nin gelişmeler karşısında aciz kaldığı şeklinde yorumlanabilir uluslararası düzeyde” diye yazmıştım.
Ancak Erdoğan hemen bir gün sonra tavrını değiştirdi. Türkiye bir anda “Katar'ın yanında” yer alıverdi. Erdoğan “Katar'a yapılanları kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.
Bununla da kalınmadı, anlaşması bir yıl önce yapılan Katar'da Türk Üssü ile ilgili Meclis tezkeresi de 100'üncü sıradan alınıp bir numaraya oturtuldu ve hemen kabul edildi.
Katar'daki üs zaten kurulmuş durumda. Eksikleri olsa bile orada küçük bir Türk askeri personeli hizmet veriyor. Bu kadar sıcak ve önemli günlerde bırakın kamuoyunda tartışılmasını Meclis'te bile tartışılmadan karar verilmesi ne kadar akıllıcadır, takdirini size bırakıyorum.
Tabii şunu da sormak istiyorum; Erdoğan Katar üzerine oynanan bir oyundan söz etti ve “bunu yapanları tespit edemediklerini” söyledi.