ÖNERİ
Cumhurbaşkanı günlerdir hep aynı temayı işliyor. Avrupa
Birliği'ne şiddetle çatıyor. Avrupa ülkelerinin terörü
desteklediğini, verdiği sözleri tutmadığını, sürekli iki yüzlülük
yaptığını söylüyor.
Avrupa bitiyor Amerika'ya, NATO'ya ayar veriyor.
Hemen ardından konu Irak'a Suriye'ye geliyor. Bölgedeki en etkin
güç olduğumuzu, kimsenin terörle mücadelede bize karışamayacağını,
kimseden emir almadan her türlü operasyonu yapacağımızı
açıklıyor.
Yetmiyor, içeriye dönüyor, kendisi gibi düşünmeyen, iktidarı
eleştiren herkesi “fena olursunuz” diye azarlıyor, ana muhalefet
partisine “zavallılar” diyor.
Ekonomiye sıra geldiğinde ise her şeyin çok iyi gittiğini ancak dış
güçlerin ve yerli ortaklarının iktidarı devirmek için ellerinden
geleni yaptığını söyleyerek dolardaki artışın hiçbir anlamı
olmadığını, bunun Trump'un seçimi kazanması yüzünden bütün dünyada
yaşandığını belirtiyor.
Erdoğan'ın söyledikleri o sırada orada bulunanlar tarafından
dakikalarca ayakta alkışlanıyor.
Bunca laftan sonra ne oluyor?
Erdoğan Avrupa'ya ağır sözler söylüyor Avrupa Parlamentosu Türkiye
ile müzakerelerin dondurulması için ezici bir çoğunlukla “tavsiye
kararı” alıyor.
Amerika'yı suçluyor, bu ülke Suriye operasyonlarında Türkiye'nin
yalnız başına hareket ettiğini buna koalisyon ülkelerinin destek
vermediğini açıklıyor.
Suriye uçakları bölgede terör örgütü IŞİD'e yönelik operasyon yapan
askerlerimize hava saldırısı yapıyor 4 askerimizi şehit ediyor.
Irak ordusu Başika'yı abluka altına alıyor, oradaki 800 askerimiz
heyecanlı biçimde bekliyor.
Trump'un seçilmesi nedeniyle yükselen dolardaki artış
durdurulamıyor, Merkez Bankası Erdoğan'ın “faizi düşür” talimatını
ciddiye almayarak faiz artırımına gidiyor ama bu da doları
frenleyemiyor.