ANALİZ
Son günlerde toplumun “memnuniyetsiz” bölümünde
çok ilginç bir ruh hali hakim.
AKP iktidarından rahatsız olanlardan en çok
duyduğum ortak söz şu; “Valla AKP’ye oy verip şimdi
ağlaşanlara hiç üzülemiyorum, hepsi ne hali varsa görsün
kardeşim.”
Bu öfkeli bir tutum.
Yanlış mı?
Teknik olarak elbette yanlış.
“Ne halleri varsa görsünler” dediğinizde aslında
siz de “görecekler” arasındasınız.
Bu durumda “batış” da “birlikte”
oluyor, bunun farkındalar mı, merak ediyorum.
Gözlediğim kadarıyla bu öfkeli görüş seçimlerden
hemen sonra ortaya çıktı. Doğru olup olmaması çok da önemli değil
ama atılan bir tweet bu öfkenin de
körükleyicisi oldu.
Mealen şöyle diyordu bir twette; “Ben
avukatım, 30 bin lira aylık gelirim var, keyfim yerinde, tatil
yapabiliyorum, çocuğumu iyi okutabiliyorum, ama 1300 liralık asgari
ücretinin daha yükselmesi için gecemi gündüzüme katıp çabaladığım
kişilerden biri bu sabah bana nasıl geçirdik dedi.”
Bu
mesaj ironik bir serzeniş de olabilir.
Çünkü AKP’nin “seçim zaferi!” özünde çok
yoksul hatta yardıma muhtaç
kesimler tarafından “nasıl geçirdik” sloganıyla
kutlandı bu da bir gerçek.
Yoksul ve çaresiz kesimlerin bu
tepkisi medeni, kazancı pek fena olmayan, hayatını
kendi başına kurtarma çap ve yeteneğine sahip
olanları hayli kızdırıyor.
Bu öfkenin giderek kabardığını ve “Madem
bize geçirdiler, o halde bundan sonra hiçbiri için kılımı bile
kıpırdatmam” diyenlerin sayısının çok arttığını
görüyorum.
Birkaç gün önce atılan bir başka tweet de zaten bu
öfkenin ortak cümlelerinden biri oldu bana
göre.
Tweeti atan “Bana geçirdik mi diye soran arkadaş duydum ki
işinden atılmışsın. Bana geçirildiğini sanıyorsun ama bak yine sana
nasıl geçirdiler ama şimdi sakın gelip de benden yardım
isteme” diyor.
Bu iktidar toplumun önemli bir kesimini “Ulan batacağımı
biliyorum ama bunlara destek verenler de batsın ve gerçeği görsün
başka bir şey istemem” kıvamına getirdi ya, vallahi
helal olsun, bu kadar büyük
kötülük yapmak her babayiğidin harcı
değildir.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER