ACAİP YAZILAR
Dünyanın her yanında opera binaları var ama
biliyorsunuz eğer AKP bir şey yapıyorsa bunun
dünyada eşi benzeri yoktur. Nitekim 50
yıl önce yapılmış Atatürk Kültür Merkezi
yerine ana binayı korumak koşuluyla dünyanın en
büyük, akustiği en mükemmel, enlerin
eni bir opera binası inşa edilecek. 700 bin küsur
lira harcayarak bu mutlu haberi millete duyuran
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan
Türkiye’ye muhteşem bir opera binası
kazandırmasının gururunu yaşadığını söyledi.
AKP Genel Başkanı yeni opera binasına o kadar önem
vermiş ki aynen şunları söyledi; “Zaten mermerlerine
varıncaya kadar her şeyleri geldiler sundular, beraberce bakanımla
şu uygundur şu değildir vesaire şimdiden bütün hazırlıklarını
yaptık. Adım adım takip edeceğiz. Çünkü eğer işimize sahip
çıkmazsak bunun sonucunu yakalamak da mümkün değildir. Bu bizim
için olmazsa olmaz, adeta bir süreç nasıl ki Harbiye Kongre
Merkezi’ni 17 ayda yerin dibine girerek bitirdiysek, inşallah bunu
da kısa zamanda bitireceğiz.” Ne mutlu bize ki bir opera
binasının mermer seçimini bile kimselere
bırakmayıp kendisi yapan, mimarlara yol
gösteren bir parti genel başkanımız var. Tabii
cumhurbaşkanlığı görevini de üstlenen
parti genel başkanımızın asıl fonksiyonunu opera
binası hizmete girdikten sonra göreceğimizi sanıyorum. Binanın
mermerlerini bile titizlikle seçen
Erdoğan muhtemelen halkın dev
ekranlardan izleyeceği opera eserlerini
de seçecektir. Yeni opera binasının ana salonu 2 bin
500 kişilik olacakmış. Ancak Erdoğan bu
sayının halkı üzmemesi gerektiğini düşünerek
herhalde diyor ki “Ama biz ne yapacağız, dev ekranlarla
dışarıdaki halkın da eserleri izlemesini sağlayacağız.”
Böylelikle dünyada ilk kez 2500 elit rahat
koltuklarında oturup bir opera izlerken operaya asıl
düşkün olan halkımız da açık havada
çekirdek çitleyerek opera
susuzluğunu giderecek.
Erdoğan ahalinin de izleyebilmesi için
sevilen opera eserlerini
seçecektir muhtemelen. Örneğin “bu hafta
Rossini’nin Saraydan Kız Kaçırma operasını sergileyin”
diyebilir. Ya da Mozart’tan Sevil Berberi’ni
isteyebilir. Bakmışsınız bir hafta Bizzet’den La
Traviata’yı sahneletirken, bir sonraki hafta
Verdi’nin Carmen operasını bizzat kendisi de açık
havada dev ekrandan izleyebilir.
Şaka bir yana, yeni opera binası
mimari ve teknik olarak güzel
olabilir. Her ne kadar iç salon bir çadırı
andırmakta ve göçebeliğimizin sembolü gibi dursa
da İstanbul’a bir opera ve kültür merkezi
kazandırılması olumludur. Ancak Erdoğan’ın bir
opera binası tanıtımını bile
cumhuriyet, devrimler ve
aydınlanmacılara yönelik hakaret etme
aracı olarak kullanması insanı üzüyor. Kültürle, sanatla
alay etmeyi iyi bir şey olarak
düşünen Erdoğan’ın sanatçı olarak yanına sadece
pop müzik sanatçılarını alması bile yeteri kadar
can yakıcıdır.
CANIMI SIKAN ŞEYLER