AKP Genel Başkanı Erdoğan önceki akşam Cumhurbaşkanı sıfatıyla
Beştepe'deki sarayda esnafa bir iftar verdi. Doğal olarak her
iftardan sonra yaptığı gibi konuştu, konuşması bilmem kaç
televizyonda birden yayınlandı.
Önce, bu konuşmanın üslubu ve akışı ile ilgili bazı gözlemlerimi
paylaşmak istiyorum. Erdoğan konuşmasına gürül gürül akan sesiyle
esnafı anlatarak başladı. ‘Ahi'lerden söz etti, ahilik yeminini
okudu.
Sonra hava birden değişti. Erdoğan'ın akıcı konuşması kesildi
yerine cümlelerin tam bitirilemediği, arada durup düşündüğü, bazı
kelimeleri hatırlayamadığı bir konuşma çıktı ortaya. O an fark
ettim ki Erdoğan promter'i durdurup “irticalen” konuşmaya
geçmişti.
Açık söyleyeyim Erdoğan'ın yüzünü uzun zamandır böyle görmemiştim.
Gözleri çakmak çakmaktı. Öfkesi ve hırsı her halinden belli
oluyordu. Ama aynı zamanda bu öfkeyi bastırma duygusu da
taşıyordu.
Kılıçdaroğlu'nun başını çektiği “Adalet Yürüyüşü”nü sert dille
eleştirdi. “Almış eline adalet yazan bir kağıdı, yürüyor” dedi.
Kendisine yönelik “Mahkemelere baskı yaptığını ispat ederim” sözüne
“Senin yalan makinesi olduğunu herkes biliyor” dedi. Bu yüzden çok
dava kazandığını ama kazandığı paraları avukatlarına bıraktığını
söyledi.
Sonra bir anda “sevgili esnaf kardeşlerim” diye söze girdi ondan
sonrası tıpkı konuşmanın başındaki gibi akıp gitti. Anladım ki
tekrar prompter çalıştı.