HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
Bundan 23 yıl önce tanımıştım Nalan
Türkeli’yi.
Çekingen bir sesle aramıştı telefonda.
“Ben bir sokak satıcısıyım, varoşta yaşıyorum, bir kitap
yazdım, sizin de okumanızı rica etsem” demişti.
Gazeteye davet etmiştim, o
zaman Sabah’ta yazıyordum.
Baskıya gönderdiği kitabının kopyasını getirdi.
Adını “Varoşta kadın
olmak” koymuştu.
Okurken şaşkınlığa
düştüğümü hatırlıyorum.
Bu kadar mı yalın olurdu bir yazı.
Bu kadar mı samimi, bu kadar
mı cesur, bu kadar
mı sahici olurdu.
Sonra iki kitap daha yazdı.
“İki kadın”
“Düşlerimde sen
varsın”
İşte 23
yıldır sürüyor dostluğumuz arkadaşlığımız Nalan
Türkeli ile.
Şimdi bir kitap daha yazmış.
“Dilli Don” koymuş bu sefer adını.
Sokak hikayeleri bunlar.
Çünkü Nalan Türkeli sokakta yaşıyor.
Daha doğrusu sokakta savaşıyor.
Son hatırladığım gece yarısından sonra Ümraniye Devlet
Hastanesi’nin kapısında evinde
yaptığı pilavı satıyordu.
“Yok, artık o bitti” dedi.
Çünkü “sokak savaşçısı Nalan
Türkeli” dilini pek tutamıyor.
Haksızlıklara, adaletsizliklere isyan ediyor.
Öyle olunca da pek barındırmak istemiyorlar.
Öyle ki sosyal medyada yazdıklarından
dolayı savcılar bile kimbilir kaç
kere ifadesini aldılar, davalar açtılar.
Şimdi Ümraniye Belediyesi’nden izin almayı da başarmış, tekerlekli
arabasında “yeşillikler” satıyormuş.
Ümraniye’de sokakta yaşamayı anlatıyor Nalan
Türkeli “Dilli don” adlı kitabında.
“Burası Ümraniye, bütün yoksunluklar ve yoksulluklara
rağmen, bir zamanlar gökkuşağı renginde yağardı
yağmurlar” diyor.
Sonra ekliyor “Yıkanırdı yer gök o renklerle. Bir
uçtan bir uca boyanırken tek iz kalmazdı yaşanmış acılardan
caddelerde sokaklarda. Düş uykularıydı o mağaza vitrinleri bile.
Uzaktan bakar olsak da bir diğer özenirliğiydiler yaşamın…. Ey
dünya ağla benimle, sönsün yeryüzünün yangınları sönsün sonsuza
dek.”
Nalan Türkeli, Dorlion yayınlarından çıkan
kitabını minik yavrusuna sarılır gibi
kucağında getirdi.
“Çok kazanmayı düşünmüyorum, ama kitabım okunsun istiyorum,
varoştan çıkan, sokakların savaşçısı bir kadının yazdıkları
bilinsin istiyorum, bu bana yeter” dedi.
Nalan Türkeli’nin büyük
reklamlar yapacak gücü yok.
Şu sıralar muhtemelen kitap
kampanyalarının içine de giremez.
Ama diyorum ki “Bu yiğit sokak savaşçısına destek verin.
Kitabını alın, okuyun.”
KOMİK
Mutlaka başka yerlerde de
yayınlanmıştır ama ben yeni fark ettim.
Oku İzle Paylaş isimli bir site var.
Bu tür yazılar yayınlıyorlar.
Aşağıdaki sorular bu sitede bir yıl
önce yayınlanmış.
Daha önce görüp okuyan varsa bile, tekrar okunduğunda da
insan ister istemez gülüyor.
Buyrun bakalım, siz ne diyeceksiniz;
– Tarzan’ın neden sakalı yoktur? Köse değilse, traş olmayı ormanda nasıl öğrenmiştir?