Can Ataklı Sözcü Gazetesi

Oyunu çözemediyseniz konuşmayacaksınız

Katar olayı ister istemez iktidarın dengesini biraz bozdu. Çünkü Türkiye iki arada bir derede. Bir tarafta Katar'la “çok iyi” finansal ilişkimiz var. Diğer tarafta Suudilerle askeri işbirliği yapıyoruz...

08 Haziran 2017 | 9.620 okunma

Katar olayı ister istemez iktidarın dengesini biraz bozdu.
Çünkü Türkiye iki arada bir derede.
Bir tarafta Katar'la “çok iyi” finansal ilişkimiz var.
Diğer tarafta Suudilerle askeri işbirliği yapıyoruz, Sünni Ordusu'nun içinde yer alıyoruz.
Bu durumda Türkiye'nin çok net tavır alması ve bunu hayata geçirmesinin sayısız riski var.
Ama yine de hakkını teslim edelim, Erdoğan beklentimin aksine Katar konusunda kararlı bir duruş sergiledi. “Katar'a yapılanları onaylamamız mümkün değil” dedi. Hatta bununla da yetinmedi Katar'la yapılan askeri anlaşmanın onaylanması için konuyu bugün Meclis'e getirme kararı aldı.
Ancak ondan sonra söylem yine iç politikaya yöneldi. Erdoğan her zamanki gibi “görünmeyen” bir düşmandan, ya da odaktan söz etti.
“Katar'da bir oyun oynanıyor, ama henüz tespit etmiş değiliz” dedi.
Bir gazeteci, bir akademisyen hatta bir muhalefet siyasetçisi bunu söyleyebilir, ama ülkenin en tepesindeki isim “Bir oyun oynandığını ama bunu tespit edemediklerini” söyleyemez.
Sarayın sayısız danışmanı var. Ortadoğu uzmanları var. Yetmedi Katar, Suudi Arabistan, Mısır konusunda engin bilgilere sahip akademisyenler var.
Bu kadar adam ne işe yarar ne zaman kullanılır? Oturun, düşünün, tartışın ve bir karar verin.
“Bir oyun var ama” demek ve “bunu tespit edemiyoruz” diye devam etmek bir anlamda bilgisizliğin, yetersizliğin de itirafıdır. Diplomatik alanda bunun iki etkisi olur.
Bir; Türkiye hiçbir şeyin farkında bile değil.
İki; Türkiye boyunu aşan bir planın içine girmeye çalışıyor.
İkisi de diplomaside tutarsızlık, yetersizlik, çapsızlık olarak nitelenir.
Katar olayı bölgesel gibi başlayan ama kısa sürede küresel etkileri olacak bir yeni durumdur.
Amerika tavrını ablukacı, ambargocu İslam ülkelerinden yana koyarken Avrupa Birliği'nin en büyüğü Almanya Katar'ı kollayan bir açıklama yaptı. Bunun devamı AB ülkelerinin de aynı tavrı göstermesi olarak karşımıza çıkabilir.
Rusya “inceliyoruz” deme aşamasında. Çin'den net bir tepki gelmedi. İran fitili ateşlenmekte olan bir ülke konumunda.
Böyle bir ortamda Erdoğan'ın Katar'dan yana tavır koyması mutlaka çok önemlidir ama olayın arkasında gizli güçler olduğunu ima etmesi, el altından bu hedefi göstermesi diplomatik açıdan sakıncalıdır.
Türkiye tavrını koymuştur. Artık hayali güçlere atıfta bulunmak yerine sorunun çözümünde etkin bir güç olacağını göstermek durumundadır.
Eğer bu fırsat kaçar ve Türkiye iç politikaya yönelik siyaseti nedeniyle açmaza girerse bunun altından kalkılması çok zor olur.
Erdoğan ve ekibi Katar'dan yana tavır koymakta ısrarlıysa bunu çok sakin, soğukkanlı ve akılcı bir politika ile yürütmek zorundadır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma