ANALİZ
Genelkurmay Başkanlığı’ndan istifa etmeye bile fırsat bulamadan Milli Savunma Bakanlığı’na atanan Hulusi Akar’ı Meclis’te kendini savunmasını açıkça içim acıyarak izledim.
Emekli paşa öfke içinde “49 yıl görev yaptım ben” diye bağırırken herhalde vardığı sonuç itibarıyla bunca yılın aslında boşa geçtiğini fark etmemiştir bile.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde geçen 49 yıl elbette çok onurlu bir dönemdir ancak paşanın geldiği acıklı noktaya bakınca her şey değişiyor.
Örneğin Akar, “Tutuklu arkadaşlarını hiç ziyaret etmedin” suçlamasına çok öfkelenmiş ve içerlemiş.
“Arkadaşlarını ziyaret etmeyen alçaktır” diye bağırdıktan sonra “Hasdal’dan çıkmadım ben. Arkadaşlarımın hayatını kolaylaştırmak için her türlü riski aldım. Savcıya, adli müşavire, hapishane müdürüne rağmen, her türlü riski aldım” dedi.
Bu ziyaretleri elbette hafife almıyorum ama şunları sormak isterim;
– Arkadaşlarınızı suçlu olduklarına inanarak ama vefa duyguları nedeniyle mi ziyaret ediyordunuz?
– Yoksa ordunun bir kumpasla karşı karşıya kaldığını görüyor muydunuz?
– Eğer kumpasın farkındaydıysanız buna karşı ne yaptınız?
– Erdoğan istifalar nedeniyle hızla yükselmenizden sonra sizi Genelkurmay’a atarken kendisine bu kumpastan söz ettiniz mi?
Hulusi Akar Türk Ordusu’na en ağır ve alçakça saldırının yapıldığı dönemde en tepe noktalarda görevliydi.
Bu nedenle kendini “Ben arkadaşlarımı ziyaret etmiştim, onların rahatını sağlamıştım” sözleriyle aklayamaz.
Herkes çok iyi biliyor ki eğer Erdoğan, cemaatle ters düşüp tasfiye operasyonu başlatmasaydı orduya kumpas yapıldığı kesinlik kazanmayacaktı.
Akar da verilen mahkumiyet kararlarını içine sindirecekti.
Paşa’nın Meclis’teki savunma çırpınmalarında dikkat çeken bir başka nokta ise 15 Temmuz gecesi ile ilgili söyledikleri.
Meğer darbeciler Akar’ın alnına tabancayı dayamışlar ve “Başımıza geçeceksin” demişler.
Ancak paşa o kadar kahramanca davranmış ki “Hayır” demiş alnındaki tabancaya aldırmadan.
Tabanca zoruyla darbe lideri yapılmasına kargalar bile güler mi bilemem artık.
Buradan nasıl bir kahramanlık çıkarıyor Akar onu da anlamak mümkün değil.
Bu paşa daha Afrin’e veya El Bab’a bile gidemedi, ne kahramanlığı?
BUNU YAZMAK GEREK