BUNU YAZMAK GEREK
Akıl alır gibi değil ama bizde oluyor işte.
Ülkenin Cumhurbaşkanı, aynı anda 15 tv kanalından canlı
yayınlanan konuşmasında bir marka
aleyhine diğerinin reklamını yapabiliyor.
O marka bu kadar büyük
çaplı bir reklam kampanyası yapmayı düşünse bile
parası yetmez.
Erdoğan’ın Amerikan malı diye “tu kaka” ilan
ettiği iPhone yerine “Samsung
alın” demesi asrın reklam olayıdır
aslında.
Hiçbir firma bir ülkenin bir numaralı
yöneticisine ürününün reklamını yaptıramaz.
Erdoğan ise bunu gönüllü olarak üstlendi.
Bu aşamadan sonra Samsung’un pazar payının ne
kadara yükseleceğini tahmin bile edemiyorum.
Peki, eldeki iPhone’lar ne olacak?
Öyle ya, tanesi 4 bin liradan aşağı olmayan bu
telefonlara sahip olanlar ne yapacak?
Kimileri kırmaya kalkıyor.
Kimi akıldaneler “aman telefonununuzu kırmayın,
satın” diyor.
Harika fikir de, satan vatansever
olurken alan vatan haini olmayacak mı bu
durumda?
Tabii bir de başta Erdoğan olmak üzere iktidarın
önemli isimlerinin de durumu zor.
Çünkü pek çoğunda bu marka telefon ya da
aynı firmanın ürettiği bilgisayarlar, tabletler
var.
Erdoğan’ın dinci kalkışma gecesinde
kullandığı telefon da iPhone’du.
Şimdi iktidar mensuplarındaki tüm telefonlar bir
kenara mı atılacak?
Ama fark etmez, hep olduğu gibi bunda da
her şey bir süre sonra unutulacaktır.
Önemli devlet adamlarının marka reklamı yapmaları
deyince aklıma bir fıkra geldi.
Coca Cola, Papa’ya başvurmuş ve 5 milyar
dolarlık bir reklam anlaşması önermiş.
Para bu kadar çok olunca Papa şirket
yetkilileriyle toplantıya girmiş.
Birkaç saat sonra dışarı çıkan Papa kardinallerine
“Anlaşamadık” demiş.
Kardinaller çok bozulmuşlar “Aman efendim, beş milyar dolar
gitti mi yani?” diye sormuşlar.
Papa burnundan soluyarak “Maalesef” demiş
“Bana kalsa hemen kabul ederim ama pazar ayininden sonra
“amin” yerine “Coca Cola” dememi milyonlara nasıl
anlatırım?”
Bİ SORALIM BAKALIM