ANALİZ
Referanduma artık bir aydan da çok az bir süre kaldı. 16
Nisan'da sandık başındayız.
Peki, 17 Nisan'da nasıl bir Türkiye'ye uyanacağız?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemlerine bakarsak zannedersiniz ki 17
Nisan günü saltanat geri gelecek, padişahlık ilan edilecek.
Erdoğan her şeyi 17 Nisan'a bıraktı. Dünyaya 17 Nisan üzerinden
kafa tutuyor. “Göreceksiniz gününüzü” diyor “Avrupa ülkelerinin
sürprizlere hazır olması gerektiğini” söylüyor.
Tabii bunları söylerken herhalde referandumda evet çıkacağına
inanıyor.
İyi de evet çıkarsa ne olacak? 17 Nisan'ın 16 Nisan'dan ne farkı
olacak?
Diyelim ki seçmenlerin yüzde 50'sinden fazlası demokrasinin sona
erdirilmesi, parlamentonun işlevinin bitirilmesi, hukuk sisteminden
vazgeçilmesi, hak ve özgürlüklerin terk edilmesi yönünde karar
alarak ucube anayasaya evet dedi.
Bu yeni rejime hemen 17 Nisan'da geçilmeyecek ki. Her şey eskisi
gibi devam edecek. Sadece Erdoğan AKP'ye yeniden kaydolacak, büyük
olasılıkla hemen toplanacak bir AKP olağanüstü kongresi ile genel
başkan seçilecek. Bir de Hakimler Savcılar Kurulu'nun üyeleri
Erdoğan tarafından atanacak.
Yeni rejimin anayasal maddeleri kabul edilmiş olmasına rağmen
2019'daki seçimlere kadar yürürlüğe girmeyecek. Ülke yönetimi 16
Nisan'da nasıl yürütülüyorsa 17 Nisan'dan 2019 Kasım'ına kadar öyle
olacak.
O halde Erdoğan neden dünyaya öfke saçarken “17 Nisan ve sonrasını”
gösteriyor.
17 Nisan'da konumunda bir değişiklik olmayacağına göre neden şimdi
bir şey yapmıyor da ille 17 Nisan'ı bekliyor.
Sanıyorum Erdoğan, referandumdan evet çıkması halinde kendisine
sağlanan tüm yetkileri 2019'u beklemeden kullanabileceğini
düşünüyor.
Gerçi şu anda da, dayatılan anayasadaki yetkileri kullanıyor.
Hükümet onda. Bürokrasideki atamalar Erdoğan'a rağmen yapılamıyor.
Yargı atamalarında Erdoğan'ın aksine bir karar alabilmek kimin
haddine. Şu anda “sorumsuz” olduğu için zaten yargılanmasını
bırakın suçlanması bile mümkün değil.
Ancak 16 Nisan'da çıkacak bir evet, Erdoğan'ın gücüne güç
katacaktır. Üstelik önümüzdeki iki yıl boyunca “sorumsuz
cumhurbaşkanı” olma sıfatını hala taşıyacağı için canının istediği
gibi davranabilecek ama sorumluluğu hükümet üstlenecektir.
Tabii şunu da yazmak durumundayım. Erdoğan dünyaya kafa tutarken ve
“gününüzü göstereceğim” derken belki de bunu evet oylarını artırmak
için halkı kandırmaya yönelik bir strateji olarak görüyordur.