Can Ataklı Sözcü Gazetesi

Şu Abdullah Gül neden bu kadar ciddiye alınır ki?

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER Hiçbir işe yaramamasına rağmen siyasette en çok konuşulan isimlerin başında kimin geldiğini sorarsanız tereddütsüz Abdullah Gül adını veririm. İkinciliği de Ali Babacan...

16 Aralık 2018 | 16.819 okunma

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Hiçbir işe yaramamasına rağmen siyasette en çok konuşulan isimlerin başında kimin geldiğini sorarsanız tereddütsüz Abdullah Gül adını veririm.
İkinciliği de Ali Babacan alabilir.
Bu iki isim nedense sürekli gündeme gelir.
Her seferinde kimi siyasetçilerde ve bazı merkezlerde ciddiye alınır.
Ama sonuç çıkmaz.
Son günlerde Gül adı yine ön plana çıkarıldı.
Yandaş bir yazar Abdullah Gül’ün Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü açıkladı.
Zannedersiniz ki bu görüşmeler hemen son günlerde yapılmış.
Oysa Karamollaoğlu ile görüşmenin tarihi 1 Ekim, Kılıçdaroğlu görüşmesi ise 11 Kasım’da olmuş.
Peki bu “haber atlatmanın” anlamı ne?
Sanıyorum Abdullah Gül’ü gündeme getirmek.
Yine sanıyorum ki bazı odaklar Gül’ün AKP ve Erdoğan’a karşı harekete geçeceğini, yeni bir oluşumun başına oturacağını, bu hareketin AKP iktidarını sonlandıracağını düşünüyor.
Yandaş yazarlar da kendilerince bu planı engellemek için Gül’e saldırıyor.
Ham hayal bu tabii.
Nedeni  çok basit.
Bakın bakalım Abdullah Gül’ün siyasi geçmişine.
Başından bu yana bir tek gün siyasi risk almış mı, dişe dokunur bir eylemde bulunmuş mu?
Hayır.
Türkiye’de suya sabuna en dokunmayan siyasetçilerden biridir.
Hele Gül’ün Erdoğan’a karşı bir hareket başlatacağını düşünmek salaklık düzeyinde bir saflıktır.
Gül, bırakın Erdoğan’a karşı bir hareketi başlatmayı böyle bir hareketin içinde bile olamaz.
Zayıf karakteri ve aşırı çekingenliği buna izin vermez.
Gül, 7 yıl Cumhurbaşkanlığı yaptı bu sürede sadece Erdoğan’ın noterliğini yerine getirdi.
Gül’ün politikada unutulmayan bir tek düşünce ya da fikrini bırakın cümlesi bile yok.
Hep arka planda durmayı tercih etmiş, ama her nasıl başardıysa arkasına aldığı lobilerin marifetiyle sanki çok önemli ve bilge bir kişiymiş gibi sunulmayı başarmış.
Bütün bunlara rağmen Gül adına hâlâ sanki bir umut olacakmış havası yaymaya çalışanlar var.
Ama olmayacak, olamaz, çünkü bu çap ve yetenek o kişide yok.
Gül’le birlikte adeta “eküri” gibi anılan Ali Babacan için de durum aynıdır.
İş dünyası Erdoğan’a karşı çıkamadığı ama yalakalık yapmak zorunda olduğu için “Ama Ali Babacan ekonomiyi çok iyi yönetiyor” palavrasını çıkarmıştı bir dönem. O rüzgarı hâlâ sürdürmek isteyenler var.
Sonuç; siyaset zorlamalarla, tepeden inmeciliklerle yürümüyor.
AKP fedailerinin çoğu da bu gerçeği anlamadıkları için ara sıra Abdullah Gül ve yanındakileri tehlike görüp bunu gidermek için hakaretler yağdırmaya çalışıyor.
Hiç boşuna telaşlanıp paniklemesinler.
O takımdan bir şey olmaz.

BUNU YAZMAK GEREK

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma