ANALİZ
Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün Tayyip Erdoğan'ı “tek adam”
yapmak için toplantılara başlıyor.
Eğer AKP ve MHP'li milletvekilleri anayasayı desteklerse
Türkiye'nin “tek adam” tarafından yönetilen Cumhuriyet değerleri
ortadan kaldırılmış, demokrasi ve hukuk sistemi anayasal olarak
tamamen askıya alınmış Mısır gibi bir İslam devletine dönüşmesinin
ilk adımı atılmış olacak.
Halkın da “Ben kendi irademi kullanmak istemiyor ve bunu bir kişiye
devrediyorum” demesi halinde Türkiye yepyeni bir döneme adım
atacak.
Tayyip Erdoğan'ı tek adam yapma anayasası kabul görürse
parlamentonun işlevi tamamen ortadan kalkacak. İradesini tek adama
devreden halk milletvekili adı altında seçeceği ve tufeyli olmaktan
başka bir değerleri kalmayacak olan 600 kişiye ayda 20 bin liraya
yakın maaş ödeyecek.
Türkiye'nin Mısır'ı veya benzeri İslam devletlerini andıran rejime
geçmesi ile artık her şey “padişah yetkisinden bile daha fazla
yetkileri” olan Cumhurbaşkanının iki dudağı arasında olacak.
Cumhurbaşkanı bütün atamaları yapacak, seçilmiş kişileri bir kenara
koyarak dilediği kişilerden hükümet adı altında bir tür “şirket
yönetim kurulu” seçecek, isterse meclisi feshedebilecek, meclisin
kanun çıkarmasına hiç gerek duymadan istediği konuda kararname
çıkaracak.
Bütün bunları yaparken hiçbir denetime tabii olmayacak.
Cumhurbaşkanı gibi hükümet adı altında adı şeklen bakan olan
müdürleri de hiçbir denetime tabii olmayacak, parlamento bu
müdürleri güvenoyu ile düşüremeyecek.
Tek adam haline gelen Cumhurbaşkanı şeklen üst üste 5'er yıl olmak
üzere iki kere seçilebilecek gibi görünmesine rağmen, anayasa
metnine konulan bir madde ile ömür boyu bu makamda kalabilecek.
Tek kişilik rejimde Cumhurbaşkanı müdürleri aracılığı ile yürütme
yetkisini bugüne kadar görülmemiş biçimde elinde tutarken, kendi
seçtirdiği ve başkanı da olduğu milletvekillerini bazı yasaları
çıkarmaları için kullanırken yargının tüm iplerini de elinde
tutacak.
Böylelikle 90 küsur yıl önce Büyük Önder Atatürk'ün açtığı medeni,
demokrasi ve hukuka dayanan Cumhuriyet rejimi tarihe karışırken,
halk da 600 yıl kul olarak yaşadığı ve Atatürk sayesinde geçtiği
“özgür ve eşit vatandaş” statüsünü kendi eliyle bir kişinin
hakimiyetine terk edecek.
Bir anlamda bugünkü OHAL şartları yeni dönemin sürekli uygulaması
haline gelecek.
İşte tehlike bu kadar büyük.
Türkiye tarihinin en kritik dönemini yaşıyor.
AKP'li ve MHP'li sağduyulu milletvekilleri bu oyunu mutlaka
bozmalıdır. Aksi takdirde bunun altında ilk kalanlar kendileri
olacaktır.