YENİ ÖĞRENDİM
Son günlerde bir “HERO yazılı tişört komedisi” yaşıyoruz.
Erdoğan’ı Marmaris’ten almak için giden komandoların yargılandığı
mahkemede bir sanık üzerinde “HERO” yazılı bir tişörtle gelmişti
duruşmaya. Mahkeme İngilizce “kahraman” anlamına gelen Hero yazılı
tişörtle gelen sanığı duruşma salonundan çıkarmıştı.
Buraya kadar komedi yok elbette. Tam tersi vatana ihanete
kalkışanların yarattığı bir skandaldı bu.
Komedi tarafı daha sonra yaşandı. Meğer üzerinde “HERO” yazan
tişörtler bir tekstil firmasının geçen sezon piyasaya sürdüğü bir
ürünmüş. Bugüne kadar da çok satmış. Bu tekstil firmasının ürettiği
farklı tişörtlerin üzerinde Süpermen, Flaş gibi çizgi roman
kahramanlarının resimleri ya da sloganları varmış.
FETÖ’cü sanık bu tişörtlerden birini giyince olay oldu ya, polis de
sokakta üzerinde HERO yazan tişörtleri giyenleri toplamaya
başladı.
Çok sayıda kişi bu nedenle karakola çekildi, gözaltında tutuldu.
Aralarında mutlaka “inadına” giyen de vardır ama çoğunun bunun
farkında bile olmadığı anlaşıldı.
Üretici firma da bu gelişmeler üzerine tişörtleri satıştan
çektiğini ve yenisini üretmeyeceğini açıkladı.
Türkiye böyle bir ülke oldu. Ama şimdi anlatacağım olay bana çok
çarpıcı geldi.
Geçen hafta uzayan saçlarımı kestirmek için her zamanki gibi Berber
Osman’a gittim. Dükkanda sadece ben vardım. Tıraş olurken içeri bir
başka müşteri daha girdi. Aynadan beni görünce “Aaa Can Bey” dedi.
O da Osman’ın müşterisiymiş. Sırasını beklerken sohbete
başladık.
“Benim oğlum” dedi “Erdoğan’a suikast olayı nedeniyle tutuklu
yargılanıyor” diye devam etti. İster istemez biraz gerildim. Darbe
nedeniyle yakınları tutuklu veya işten atılmış olan birçok kişiyle
karşılaşıp konuşmuştum ama bu kadar ciddi bir iddia ile yargılanan
birinin yakını ile ilk kez karşılaşıyordum.
Tedirginliğimi anlayınca “Can Bey, oğlum Marmaris’te
yakalananlardan değil, Kazan’daki üssün kulesinde görevliydi. Ben
devrimci gelenekten geliyorum, oğlumu da öyle yetiştirdim, FETÖ’yle
ilişkili olmadığını biliyorum ama çaresiz mahkemeyi ve adaleti
beklemek zorundayız” dedikten sonra “Size çok canımızı sıkan bir
olayı anlatmak istiyorum” diye devam etti.
“Biliyorsunuz geçenlerde aynı davanın sanıklarından biri üzerinde
hero yazan tişörtle duruşmaya geldi. Bunu nasıl olabilir? Ben
oğluma giyim eşyası götürüyorum, tişörtlerin, eşofmanların üzerinde
ne yazarsa yazsın içeri sokmuyorlar. Her şeyi didik didik
ediyorlar, peki bu tişört içeri nasıl girdi? Bunda bir oyun
var.”
Oğlu FETÖ sanığı olan kişiye “Gerçekten tuhaf, her şeyi bu kadar
inceliyorlarsa o tişörtün de içeri girmemesi gerek” dedim.
Teğmenin babası “Bu olaydan sonra tek tip giysi konusu gündeme
geldi. Galiba bunu sağlamak için böyle bir provokasyon yaptırdılar”
dedi. Kimbilir, belki o babanın şüphesi doğrudur. Sahi o şov yapan
sanığın tişörtü cezaevine nasıl soktuğu ortaya çıkarıldı mı,
cezaevi yetkilileri bunun hesabını verdi mi?
BUNU YAZMAK GEREK