CANIMI SIKAN ŞEYLER
Devlet Bahçeli'yi artık anlamakta iyice zorlanıyorum. Elbette
bir siyasi parti genel başkanı olarak partisinin siyasetini
belirlemek ve bunu anlatmak görevidir, buna karışmak haddimiz
değildir, ancak eleştirebiliriz.
MHP Genel Başkanı partisinin siyasi geleceği açısından AKP ile
birlikte hareket etmeyi, Tayyip Erdoğan'ı da tek adamlık koltuğuna
oturtmayı uygun görmüş olabilir.
Buna karşı partisinden gelen eleştirilere hiç kulak asmaması ve
giderek onları tehdit etmesi ise anlaşılacak gibi değildir.
MHP'de Genel Merkez'e karşı gelen ve muhalefet bayrağı açanların
hemen tamamı referandumda “hayır” oyu kullanacaklarını açıklıyorlar
ve bunun için de çok ciddi propaganda çalışmaları yapıyorlar.
Son birkaç günde ise garip saldırılarla karşılaşıyoruz.
Muhalefetin önemli isimlerinden Sinan Oğan bir üniversitede
konuşurken “Hareketin lideri Devlet Bahçeli” diye bağıran bir kişi
kürsüyü yıktı.
Ardından Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu'nun birlikte katıldığı bir
toplantı Genel Merkez'e bağlı militanlar tarağından basıldı. Ertesi
gün bu ikiliye yönelik saldırı bu kez başka bir toplantıda
gerçekleşti.
Bu arada MHP'li muhalif isimlerin toplantılarına da iktidar
tarafından engel olunmaya çalışılıyor. Birçok MHP'li muhalife
(tabii diğerlerine de aynı) salon verilmiyor.
Devlet Bahçeli ise MHP'li muhaliflere yönelik bu eylemlere
inanmadığını açıkladı. Bahçeli bu eylemlerin bizzat muhalifler
tarafından yapıldığını belirterek bunların tiyatro olduğunu
söyledi.
Bu mümkün mü? Neden olmasın? Bugüne kadar kendi kendine eylem yapıp
da bunu karşı tarafa atarak prim yapanların olduğunu biliyoruz.
İçişleri Bakanı ve MİT Müsteşarı'nın Suriye'ye operasyon yapabilmek
için “Attırırız Suriye'den 4 füze” dediklerini bilmiyor muyuz? O
halde bu da olabilir.
Ancak burada önemli olan Bahçeli'nin “Bunlar tiyatro” dedikten
sonraki sözleridir. Bahçeli “Bunları yapanlar ülkücüler olamaz
zaten, çünkü ülkücüler işlerini yarım bırakmazlar” dedi.
“Yarım bırakmamak” nedir? Örneğin diyelim ki Sinan Oğan'ın
kürsüsünü deviren kişi ülkücü değil de Sinan Oğan'ın adamı çıktı.
Peki gerçekten ülkücü olsaydı “Yarım bırakmamak için” ne yapacaktı.
Sinan Oğan'ı öldürecek miydi?
Yine Özdağ ve Halaçoğlu'nun toplantılarını basanlar eğer ülkücü
olsalardı ne yapmaları gerekiyordu ki iş “yarım kalmayacaktı?”
Bahçeli'nin bu söylemi çok yakışıksız olduğu gibi tehlikelidir
de.
Ya yarın kendine görev biçen bir MHP'li hayır diyen bir MHP'liyi
öldürmeye kalkarsa ne olacak?
MHP lideri kendini Erdoğan'ın tek adamlığına o kadar kaptırmış ki,
ne söylediğine bile dikkat etmiyor.
Tabii bu sözleri öfkeyle değil de bilinçli olarak söylediyse onu
bilemem. Sadece “Allah herkesi korusun demek” geliyor elimden.