Can Ataklı Sözcü Gazetesi

“Yeni 15 Temmuz” baskın seçim habercisi

ANALİZ AKP Genel Başkanı inanılmaz sözler söylüyor. “Yeni Çanakkalelere, 15 Temmuzlara hazır mısınız?” diye sordu karşısında toplanmış ahaliye. Bir kere ikisini yan yana nasıl...

14 Ağustos 2017 | 12.076 okunma

ANALİZ

AKP Genel Başkanı inanılmaz sözler söylüyor. “Yeni Çanakkalelere, 15 Temmuzlara hazır mısınız?” diye sordu karşısında toplanmış ahaliye.
Bir kere ikisini yan yana nasıl tutarsınız?
Çanakkale’de dünyanın bütün emperyalist güçleri birleşmiş bitirdikleri Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentini almak üzere kapımıza dayanmıştı.
Emperyalist güçlerin anlamadığı şuydu; kendileri gibi emperyal bir güç olan Osmanlı’yı ortadan kaldırabilirlerdi ama bu topraklarda bin yıldır egemenlik süren asil bir milleti yok etmeleri mümkün değildi. Nitekim Anadolu’nun bağrından çıkan etnik ve dini farklılıklarına rağmen “tek bir millet” olarak şahlananlar geleceği de şekillendirecek muhteşem bir kahramanlığa imza attı.
15 Temmuz ise iktidar gücünü kullanarak Türkiye’yi bir din devletine dönüştürmek isteyen ancak bu yolda iktidar sahipleri ile parayı paylaşamadığı için ayrı düşen bir avuç alçağın silah kullanarak ülke yönetimini geçirmek istemesi ve başarısız olmasıydı.
Erdoğan bu iki farklı konuyu nasıl bir araya getirir, nasıl aynı şeymiş gibi anlatır anlamak mümkün değil.
Sanıyorum ikisinde de halkın kahramanlığını öne çıkarmak istiyor ama örnekleme gerçekten çok sevimsiz olmuş.
Bu noktayı bir kenara bırakalım. Halkı ikide bir “yeni darbe tehdidi” ile korkutmanın amacı ne olabilir?
“Yeni bir 15 Temmuz”dan söz etmek, en azından ilkinin “haberli darbe” olduğu konusundaki iddiaları güçlendirmez mi?
Eğer bir darbe tehdidi varsa, iktidar bunu önlemek için neden bir şey yapmamaktadır? Bağıra bağıra gelen darbe olur mu?
Bu bir oyun mu ki, yeni darbe girişimi olacak, halk yine sokağa çıkacak, darbeyi önleyecek ama ne yazık ki yine ölecektir.
Yeni darbede “kaç şehit” verileceği tahmin ediliyor acaba?
Anlaşılan AKP Genel Başkanı Erdoğan gerginlik politikasından hiç vazgeçmeyecek. Çünkü gerginlik ne kadar artarsa halkın korkusu da o kadar artıyor ve geniş kitleler çaresizlik içinde mevcut hükümetin güvencesine sığınmaya çalışıyor.
7 Haziran seçimlerinden sonra bu gerçek net biçimde ortaya çıkmıştı hatırlarsanız. AKP iktidarı ilk kez kaybetmiş olmasına rağmen toplumu “terörle terbiye” etti ve belki de tarihte ilk kez düşüşteki bir parti şaşırtıcı biçimde rekor bir sıçrama yaşadı.
AKP aynı düşüşü şimdi de yaşıyor. 15 Temmuz’un kahramanlık edebiyatına rağmen, örneğin bir adalet yürüyüşü, statlardaki Atatürk sesleri, bütün baskılara rağmen susturulamayan muhalefet iktidarı çok korkutuyor.
Bu nedenle Erdoğan’ın gücünü konsolide etme ihtiyacı var. Erdoğan’ın çevresindekiler 2019 seçimlerinin çantada keklik olduğunu düşünüyorlar ama 2019’a kadar nasıl ayakta kalabileceklerini bilemiyorlar.
Başta ekonomi olmak üzere Türkiye’nin iç ve dış sorunları dev bir yumak gibi oldu. Erdoğan 2 yıl dayanamayacağını düşünerek “baskın bir seçim” kararı alabilir. Hemen bu yılın sonunda yapılacak bir genel seçimle partisinin milletvekili sayısını (HDP ve MHP’yi baraj altı bırakarak) anayasayı değiştirecek sınıra kadar yükseltebileceğini hesaplayabilir.
Bayramdan hemen sonra kasımda yapılacak bir seçim kararı alınması bana hiç şaşırtıcı gelmez.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma