Can Ataklı Sözcü Gazetesi

‘Yeni Türkiye Yeni Türkiye’ diye çok get get geriniyorlar ama eskisi daha güzeldi be

ACAİP YAZILAR Ülkenin yarısı her şeyin sanki göklerden gönderilen Tayyip Erdoğan tarafından yapıldığını sanıyor. Bunlara göre eskiden sanki hiç yol yoktu. Fabrika falan yapılmamıştı bu...

04 Mart 2018 | 45 okunma

ACAİP YAZILAR

Ülkenin yarısı her şeyin sanki göklerden gönderilen Tayyip Erdoğan tarafından yapıldığını sanıyor. Bunlara göre eskiden sanki hiç yol yoktu. Fabrika falan yapılmamıştı bu ülkeye. İnsanlar binbir güçlükle yaşıyordu. Ev yoktu, araba yoktu. Sanki mağarada yaşıyorduk. Zaten 70 sente muhtaçtık. Kimse dinini yaşayamıyordu. Namaz kılmak, oruç tutmak yasaktı. Bunların dedeleri Kuran’ı Kerim’i zulalarda saklardı, jandarma gelip evde Kuran’ı Kerim bulursa herkesi sıra dayağından geçirirdi. Şaka gibi geliyor belki bunlar bazılarına ama sokağa çıkın 30 yaşa kadar olanlara bir sorun aşağı yukarı benzer cevaplar alacaksınız.  Çünkü bu iktidar öyle bir beyin yıkaması yapıyor ki, bir rüya alemine dalmamak mümkün değil.  Zaten akıllı telefonlara yüklenen programlar sayesinde kimsenin kafasını kaldırıp etrafına baktığı da yok. Buralardan kendisine ne pompalanıyorsa ona inanıyor. “Yeni Türkiye Yeni Türkiye” diye get get gerinenler dolaşıyor ortada. “Artık hiçbir şey eskisi gibi değilmiş.” Biliyoruz öyle olmadığını elbette, zamanında biraz kitap okumuş olsalar zaten bunun bir diyalektik gerçek olduğunu bilirler. Yeni bir şey değil yani on binlerce yıldır bu öyle. Hiçbir zaman hiçbir şey eskisi gibi olmaz her şey sürekli bir devinim içindedir. İnsan uygarlığının gelişmesinde çok önemli olan bu diyalektik kavramı  bilimsel anlamda bir ileriye gidişi, bir devinimi sembolize eder. Türkiye’de ise her şey tersine çalıştırılmak isteniyor. Israrla “Eski Türkiye-Yeni Türkiye”  safsatasını dillerine dolayanların farkında olmadığı, Yeni Türkiye dedikleri şeyin aslında bir ileriye gitme değil çağ atlama mertebesinde bir geriye dönüş olduğudur. Türkiye her alanda geriye gidiyor. Binaların daha yüksek olması, çok sayıda otomobil ve cep telefonuna sahip olmamız, çok lüks mekanların açılması ilerleme değil taklittir. Paranız varsa bu yenilikleri onları icat edenlerden satın alır onları zengin edersiniz. Onlar zengin olarak daha iyi yaşarken daha da iyi yaşamak için yine bilimsel olarak çalışırlar, siz de aval aval onların yaratacağı yeniliklere paranızla kavuşmak için bakarak beklersiniz. Geçmişle bugünün bir kıyaslamasını yapalım isterseniz. Birkaç gelişmeye bakalım sadece bu bile bir fikir verecektir. Örneğin eskiden millet gerçekten dindardı ama bunu göstermek için yarışmazdı. Ramazanda her ev bir şenlik yerine dönerdi. Minicik çocuklar bile oruç tutma yarışına girerdi ama kimse görgüsüzce dev iftarlar vermeye kalkmazdı. Hepimizin evinin başköşesinde mutlaka bir Kuran’ı Kerim asılı dururdu. Kredi kartları, banka kredileri falan yoktu, maaşlar bankaların ATM’lerinden değil, muhasebecilerin elinden nakit olarak alınırdı. Nasıl olurdu bilemem ama ayın sonuna kadar cebimizde nakit para kalırdı. Bereketliydi yani. Kimse de “ah vah” etmezdi, ki zaten o da ayıp karşılanırdı. Namusluydu herkes. Devlet işlerinde rüşvet alanların olduğu bilinirdi de namusluluk en büyük erdemdi yine de. Köylü kurnazlığı ile milleti ketenpereye getirmek isteyenlerin hep dini kullandıklarını da bilirdi bu millet ve şimdiki gibi prim vermezdi, vakur biçimde önüne bakar yürür giderdi.  Entelektüel bir birikim vardı. Bilgisayardı, internetti falan da olmayınca gençler çok okurdu. Tartışırdı herkes arasında. Münazara diye bir şey vardı okullarda örneğin. Tartışma kültürünü ve ne olursa olsun bir fikri doğru dürüst savunmanın ne kadar önemli olduğunu öğrenirdik. Herkes daha samimi, daha naifti. Saygı önemliydi. Şimdi tuhaf gelebilir ama büyüklerin yanında sigara içilmez, bacak bacak üstüne bile atılmazdı. Otobüste büyüklere yer verilirdi. Soran, merak eden bir millettik. Modaya uyardı Türk insanı. Mini eteği de giyerdi. Askısız bluzla da sokağa çıkardı, şortla da gezerdi. Bir lokantada içki içmekten korkmazdı, o zamanlar kahvelerde bile bira satılırdı, sarhoş olanlar vardı ama şimdiki gibi aptalca kavgalar olmazdı. Magandalar yine vardı ama onlar bile haddini bilirdi. Hele şimdiki gibi cebindeki tomar tomar doları ortaya saçan maganda hiç yoktu. İnsanlar çalışırdı, çünkü fabrikalar vardı, paradan para kazanmayı erdemsizlik olarak görürdük, avantadan zengin olmak ayıptı. Mütevazılık önemliydi. “Ben ben” diye ortaya atılana garip bakılırdı, zenginlik gizlenirdi, özellikle Anadolu’da kentlerin en zengin ailelerinin çocuklarıyla en fakirlerin çocukları yan yana otururdu, beyaz yakalı siyah önlük giyerlerdi aralarındaki farkı göremezdiniz. Şimdi “Yeni Türkiye olduk, artık hiçbir şey eskisi gibi değil” diye övünenlere bir bakın. Ahlak, namus, vicdan, erdem, samimiyet, vakar, mütevazılık, samimiyet, güvenirlilik göremezsiniz. Çünkü “Yeni Türkiyeciler” için paradır önemli olan, istismardır, gösteriştir, görgüsüzlüktür, banalliktir, düzeysizliktir, bilime, sanata, yaratıcılığa, kültüre, zarif yaşamlara karşıtlıktır. Kısa yoldan “aslında çağın yüzlerce yıl gerisindeler” diyeceğim ama yüzlerce yıl öncesinin erdemlerine, hasletlerine bile sahip değiller ki. Bu geçmişe de hakaret olacaktır.

KOMİK

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma