BUNU YAZMAK GEREK
Referandumdan bu yana hükümetteki değişiklikler konuşuluyordu.
Yaygın beklenti hükümette ciddi değişiklik yapılacağı yönündeydi.
Ancak yine AKP içinden sızan bilgilere göre Erdoğan referandum
sonuçlarından hiç memnun olmamıştı ve partinin de elinden kayıp
gitmesinden endişe duyuyordu. Bu nedenle hükümet değişikliğini
sürekli erteliyor ve adeta kılı kırk yarıyordu.
15 Temmuz törenlerindeki kalabalıklar ve bu kalabalıkların AKP’yi
değil Tayyip Erdoğan’ı desteklediklerinin görülmesinden sonra AKP
Genel Başkanının düğmeye bastığı belirtiliyor parti
kulislerinde.
Sonunda dün öğle saatlerine doğru medyanın Ankara bürolarına “flaş”
bir davet geldi. Başbakan saraya gidecekti. Sarayın da
başbakanlığın da günlük çalışma programında böyle bir görüşme
olmadığı için kulisler hareketlendi, hükümet değişikliği gününün
geldiği anlaşıldı.
Böylelikle tüm kamuoyu ile birlikte Başbakan Binali Yıldırım da
“yeni hükümet nasıl olacak, kimler gidecek kimler gelecek?”
merakından kurtuldu.
Değişikliklere genel olarak bakıldığında dengelerin eskisi gibi
aynen korunduğu görülüyor. Sadece başbakan yardımcılarının sayısı
6’ya çıkmış. Eskiden bu bakanların adı devlet bakanı olarak
anılıyordu. Şimdi isimleri biraz daha şatafatlı, o kadar.
Değişiklikler içinde en dikkat çeken isimlerden biri Tuğrul Türkeş.
7 Haziran’da MHP’den 1 Kasım’da ise AKP’den seçilen Türkeş’in belli
ki son kullanma tarihi gelmiş. Ayrıca artık MHP’lileri de
düşünmenin gereği kalmadı, Bahçeli partisini adeta AKP’ye entegre
etti.
Görevden alınan diğer bakanlar içinde önemli isim yok. Dengeleri
bozacak biri de yok.
Erdoğan- Yıldırım görüşmesi ilan edildiğinde kulislerde en çok
dolaşan spekülasyon Ali Babacan’ın yeniden ekonominin başına
geçeceği idi. O anda buna ihtimal vermiyordum, çünkü Babacan’ın
yeniden bakan olması ekonomi alanında başarısızlığın da ilanı
olarak algılanabilirdi. Nitekim bu beklenti boş çıktı.
Bana göre yeni hükümetin en ilginç ismi Şanlıurfa Milletvekili
Eşref Fakıbaba. Kabineye bir renk getireceğini, bakanlığının da
hayli değişik olacağını tahmin ediyorum.
Hükümette ikinci kadın bakan bana sanki “Meral Akşener etkisine”
karşı küçük bir önlem gibi geldi. Saray belki de “Bir kadın bakan
daha atayarak, kadına önem verdiklerini” göstermek istiyor
olabilir.
Bir diğer dikkat çeken isim ise Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın
koltuğunu boşaltması. Herhalde bunun Adalet Yürüyüşü ile ilgisi
yoktur, çünkü Bozdağ o makamda elinden geleni yaptı, yargının
tamamen saraya bağlanması için gerekli bütün alt yapıyı hazırladı,
muhtemelen daha az iş yapacağı ama daha üstte gibi duracağı bir
göreve atanarak ödüllendirildi. Yerine gelen ismin ise saray
yargısının oluşturulması için militanca çalışmalar yapan bir kişi
olması ilginçtir.
Hükümete genel olarak baktığımızda ise , tüm ipler Erdoğan’ın
elinde olacağına göre, reformcu, ileriye dönük çalışmalar
yapabilecek, ülkedeki gerginlik ve düşmanlığı azaltacak nitelikte
olmadığını söyleyebilirim.
CANIMI SIKAN ŞEYLER