Bahçeli: “Hiçbir ittifak beklentimiz kalmadı. Bundan böyle kendi göbek bağımızı kendimiz kesmeye hazırız.”
Bahçeli: “Cumhur İttifakı devam ediyor, yerelde ittifak yok.”
MHP Lideri’nin bu iki beyanatı arasında aşağı yukarı 45 dakika var. O 45 dakikada ne oldu bilmiyoruz. Lakin şunu biliyoruz AK Parti MHP’ye ne kadar muhtaçsa, MHP de AK Parti’ye o kadar muhtaç. O yüzden her iki taraf için de makul olan atarlı-giderli söylemlerden zinhar uzak durmaktır.
AF ÇIKSAYDI BU MANYAK "KADER MAHKUMU" MU OLACAKTI?
İstanbul Kadıköy'de cezaevi firarisi olduğu öğrenilen bir kişinin, önüne gelen kişileri rastgele bıçaklaması sonucu 4’ü ağır 11 kişi yaralandı. Biliyorsunuz değil mi o 11 kişi hepimiz olabilirdik? Şu anda ölümle pençeleşen o 4 kişi kardeşiniz, oğlunuz, anneniz, karınız, kocanız, babanız, en yakın arkadaşınız olabilirdi. MHP’nin ısrarla arkasında durduğu af çıkarsa bu psikopat gibi yüzlercesi “kader mahkumu” muamelesi görüp dışarıda olacak. AK Partili falan değilim. Hiçbir zaman da olmadım ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın af konusundaki kararlılığını, vicdanını, duyarlılığını sonuna kadar destekliyorum arkadaş.
BİRKAÇ TAVŞANIN PELİNDE KOŞAN HİÇBİRİNİ TUTAMAZ
CHP’nin İstanbul’da gösterebileceği en güçlü aday hiç şüphe yok ki Muharrem İnce. Lakin İnce’nin 24 Haziran gecesinden bu yana devam eden ciddi bir “iletişim sorunu” var. Bu “sorun” Muharrem Bey’e çok kan kaybettirdi, kaybettirmeye de devam ediyor. İletişimde en temel doğru samimiyettir. Mitinglerde, televizyon programlarında samimiyetiyle seçmeninin kalbini 12’den vuran Muharrem Bey’de seçim gecesiyle birlikte büyük bir samimiyetsizlik dikkat çekiyor. Seçim gecesi yaşanan “Adam kazandı” kazasına girmiyorum hiç. “Karşısına çıkmam, ben vefalı adamım” dediği Kılıçdaroğlu’na seçimden 24 saat sonra “İstifa et” çağrısı yaptı. Hadi onu da unuttuk. Ama sırf İnce’nin genel başkanlığı için çalıştı diye insanlar koltuklarını bıraktılar. Ayrılırken bu parti yönetimi olduğu sürece yeniden aday olmayacaklarını ima ettiler. Muharrem İnce ne yaptı? Genel başkanlık yarışını bir kenara bırakıp dün İstanbul’a aday olabileceğini söyledi. Ve maalesef yine aynı samimiyetsiz üslup ve yanlış yolla... Çıkıp aslan gibi, “Ben İstanbul’a aday olmak istiyorum” de bari! O da yok: “Aday olurum ama bir şartla...” Yahu ne şartı? Cümle alem biliyor ki İnce’nin şartı şurtu yok, aday gösterilse ertesi gün şartsız şurtsuz kabul edecek! Allah aşkına ne şartı? Ayrıca siz Muharrem İnce’siniz! Son seçimde tek başınıza partinizden daha çok oy aldınız. Bir durun, partiniz size gelsin, sizi aday göstersin. Bu ne acele?
İnce cumhurbaşkanı adayıydı, olmadı genel başkanlığa aday oldu. Genel başkanlık olmadı, şimdi İstanbul’a aday... Bir Rus atasözünü hatırlatmakta fayda var: Birkaç tavşanın peşinde koşan hiçbirini yakalayamaz.
Yanlış anlaşılmasın: Muharrem İnce başta muhalif seçmen olmak üzere halkta büyük bir karşılık yakaladı. İstanbul için de hiç şüphe yok ki en çok oy alacak muhalif aday o! Ben CHP genel başkanı olsam bir dakika düşünmem onu aday gösteririm.