İstanbul büyükşehir belediye başkan adaylarının konuşmalarını takip ediyoruz. İstanbul’un sorunlarını sıralıyorlar. Çözüm önerilerini dile getiriyorlar. Lakin bana göre her iki adayın da İstanbul’un sorunları sıralaması yanlış.
İstanbul’un çözülmeyi bekleyen birçok sorunu var. Ancak İstanbul’un artık bir dakika bile gecikmeye tahammülü kalmayan, adeta saatli bir bomba gibi üzerinde oturduğu ve ne zaman patlayacağı belirsiz tek bir sorunu var: Deprem!
Aslına bakarsanız bu İstanbul’un değil, Türkiye’nin ulusal bağımsızlık meselesi! 80 milyonluk bir ülkenin ekonomisinin kalbi İstanbul’da beklenen deprem sadece İstanbul’u değil, Türkiye’yi yıkacak.
1999’dan bu yana gelinen noktayı görmek için Kartal’da çöken bina son derece açık bir ibret vesikası... Ben şahsen oyumu adayların İstanbul depremiyle ilgili eylem planına bakarak vereceğim. Çünkü şu an itibarıyla halimiz şu: İstanbul depreminde ölen şanslı olacak!
DİYANET’İN İKİ SATIR LAFI YOK MU?
Ozan Arif’in cenaze töreninde yaşananları gördünüz mü? Naaşın evinin önüne getirilmesiyle birlikte onlarca kişi elindeki telefona sarıldı.