Gençlik yıllarımda kitlesel eylemlerin içinde katılımcı ama daha çok yönlendirici ve kitlelerin kolektif hareketlerinin, bilinç tutulmalarının sorgulayıcısı olarak bulundum. Yani ilgimi çeken, üstüne düşündüğüm, okumalarım olan bir alan. "Cennetin Kütüphanesi" adlı deneme kitabıma da bu bağlamda "Uysal Sürüler" başlıklı bir bölüm yazmışımdır: "En baştaki büyük baş daha irileridir. Cafcaflı savsözlerin sarhoş çerileridir. Bakmayın azgın seller gibi aktıklarına, bir çoban değneğinin uysal sürüleridir."
Hulki Cevizoğlu, "Toplumsal benlik"ten başlayarak ele alıyor bu konuyu. "Grup Düşmanlığı", "Sürü içgüdüsü ya da kabile hayvanlığı" gibi başlıklarla açıyor, irdeliyor, ayrıntılıyor. Pivoral'ın o müthiş çarpıcı sözünü de ekliyor: "Kalabalıkların başı çok, beyni yoktur."