Cazim Gürbüz Yeniçağ Gazetesi

Keğanılı Mahmut Ağa... Kuvay-ı Millîye'nin ilki...

Turgut Er'i iyi ve eski gazeteciler tanırlar, taa 1961'de o günün Atatürkçü-Milliyetçi-Devrimci çizgisindeki Millî Türk Talebe Birliği'nde üstlendiği "Basın Yayın Müdürlüğü" görevi ve...

25 Eylül 2018 | 2.086 okunma

Turgut Er'i iyi ve eski gazeteciler tanırlar, taa 1961'de o günün Atatürkçü-Milliyetçi-Devrimci çizgisindeki Millî Türk Talebe Birliği'nde üstlendiği "Basın Yayın Müdürlüğü" görevi ve çıkardığı "Millî Gençlik Gazetesi" ile gazeteciliğe başlamış ve sonra Anadolu Ajansı'nın gerçekten habercilik yaptığı dönemlerde oraya yıllarını vermişti. Turgut Bey'i bu yönüyle bilmeyenlerse, Azerbaycan'da Elçibey'den Aliyev'e giden yolun bilinmeyen, denilmeyen, saklanan gerçeklerini yazdığı "Azatlıktan Tiranlığa" adlı o müthiş kitabından bilirler. Bakû Büyükelçiliğinde basınla ilgili diplomatımızdı Turgut Er. Aliyev onu istenmeyen kişi olarak ilan edip Azerbaycan dışına çıkarmıştı, Elçibey'e yakınlığı ve gerçekleri korkmadan söylediği için.

Turgut Er, "Er" soyadı da boşuna değil, Azerbaycan'da görev alması da... Azerbaycan'dan Erzurum Narman'a göçmüş bir ailenin çocuğu, biir, ikii, amcası Mahmut Ağa, Birinci Dünya Savaşı yıllarında bizim şehit yetimlerine yardım amacıyla Azerbaycan'dan Doğu Anadolu'ya gelen "Bakû İslam Cemiyeti Hayriyesi"nin ileri gelenleriyle (başta İsmail Nazaralioğlu olmak üzere) eşgüdümlü olarak Kuvay-ı Millîye ateşini yakan, örgütleyen, Ermeni'yi Narman İlçesinden söküp atan, Oltu'dan atılmasına da büyük katkıları olan bir yiğit ve özverili adam, bir büyük adam.

İşte "Er" soyadının nedeni de bu... Ben bu sülaleyi tanıdım, rahmetli babamın Narman'da Ziraat Bankası Müdürü olduğu yıllarda, "Er"liklerine tanığım. Turgut Bey'in amcaoğlu "Dursun Er" ya da Erzurumluların deyimiyle "Dursun Emi"yi tanıdım, babamın en iyi dostuydu.    

Bir köşe yazımda Mahmut Ağa'dan, Dursun Emi'den söz etmiştim, Erzurum eski milletvekili İsmail Köse, o yazıyı Turgut Bey'e haber verip, biraz da sitem etmiş "Sen niye yazmıyorsun?" diye. Ve karar o gün verilmiş, Turgut Bey, kolları sıvamış, çalışmış, sonunda ortaya güzel bir kitap çıkmış, adı: "Kuvay-ı Millîye Öncüleri" (Berikan Yayınevi). Bu "öncülük" işini de belirleyip gündeme getirenlerden birisi benim. Turgut Bey, benim "Deli Halit Paşa Destanı"mdan Mahmut Ağa ile ilgili olan dizeleri almış kitabına:

"Karargâhı Narman'dadır Halit Bey'in/Narman'ı Ermenilerden kurtaran komitacı/Keğanılı Mahmut Çavuş'un başıbozuk takımı/Ve Ebülhündili Cafer Bey'in müfrezesi/Kuvay-ı Millîye'nin ilk nüvesi/'Biz buradayız, varız, belayız' diyorlar/Ekliyorlar: 'Belasını arayan gelsin de bizi bulsun'" 

Bu dizeler Atatürk'ün kongre yapmak için Erzurum'da olduğu tarihlere tekabül eder, Halit Paşa, Ebülhündili Cafer Bey ve Mahmut Ağa, siyasetin arkasında olması gereken "kuvvet"dirler ve Atatürk'e destek vermektedirler.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Damal'ın Dağı'nda Atatürk mucizesine tanıklık ve Gündeş'te gördüklerim… 09 Temmuz 2019 | 727 Okunma Dağlara sor bir de… 06 Temmuz 2019 | 202 Okunma Benlik, intihar ve kolektif narsisizm çözümlemeleri… 02 Temmuz 2019 | 226 Okunma Makalat ve Tarih-i Taberi'ye göre Adem'in yaratılışı ve coğrafya cehale 29 Haziran 2019 | 864 Okunma Bayburt, davet ve Dedem Korkutça sözümleme… 25 Haziran 2019 | 203 Okunma