1980 öncesinin zıtlaşma konularından biri de budur. İslamcılar ve kimi batıcılar, bizim Orta Asya'dan ilkel göçebe kültürü dışında bir şey getirmediğimizi; ne almışsak İslam'dan, Bizans'tan, Anadolu'da bizden önce var olan kültürlerden ve son dönemde Batı Kültüründen aldığımızı söylerler. Aydınlar Ocağı ve Türk Ocağı'nın başını çektiği karşıt grup ise, Anadolu'daki yerel kültürlerin, Bizans'ın ve Batı etkisinin neredeyse sıfır olduğunu, bizim kültürümüzün Türk-İslam sentezinden ibaret olduğunu iddia ettiler, etmeye de devam etmekteler.
E peki Anadolu'da bir kültür ihtilali yapan Atatürk'ün kültür algılaması ne idi, asıl buna bakmak gerek. Ona bakmak için de Prof. Dr. Şerafettin Turan'ın "Türk Kültüründen Türkiye Kültürüne ve Evrenselliğe" adlı kitabına (Bilgi Yayınevi) bakmamız gerekecek.
Şerafettin Turan, öncelikle Türk kültürünün bir coğrafya ile sınırlı olmadığını vurguluyor, yani Fransız, Japon Kültürü, Alman Kültürü dendiğinde tek bir ülke ve tek bir kültür akla geliyor; oysa Türk Kültürü denildiğinde tek bir ülke değil neredeyse 5 kıta akla geliyor. Gerisini Turan'ın kaleminden aktaralım: "Türk tarihi, belirli bir coğrafya parçası ile sınırlandırılmasına olanak bulunmayan bir nitelik taşımakta ve Türklerin göçüp yerleştikleri ve devlet kurup egemen oldukları ülkelerin tümünü kapsamaktadır. Öte yandan bugün Türkiye denilen topraklar da Türklerin tarihlerinin başlangıcından bu yana oturdukları yer, yani Türklerin öz yurdu anlamına gelmemektedir. Kısacası Türk Tarihi alan olarak yalnızca Türkiye denen coğrafya parçası ile sınırlı bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak da Türk Kültürü ile Türkiye Kültürü deyimleri arasında boyut ve süreç yönlerinden küçümsenmeyecek bir ayrılık vardır."
E peki, Türk Kültürü deyince neyi anlayacağız, onu da ifade ediyor Şerafettin Turan Hoca. Türk Kültürünün ana kaynağı Orta Asya. Orada geliştirdiğimiz bir özgün kültürümüz var, sonra bu kültür çevre ülkelerden Çin ve Hint'ten etkileniyor. Sonra Müslüman oluyoruz, olunca da Arap ve Fars kültürlerinden etkileniyoruz, oralardan ögeler giriyor kültürümüze ve bu bir kültür bileşkesine yol açıyor Turan'ın deyimiyle.
Peki ya Türkiye Kültürü? Evet Türk Kültürü yukarıda anlattığımız haliyle yani "Özgün Türk Kültürü+İslam Kültürü (Arap ve Fars)" bileşkesi olarak Anadolu'ya geldi, buradaki yerel kültürlerden etkilendi ve özellikle Tanzimat'la birlikte de Batı kültürü, kültürümüze değerler katmaya başladı.
Bu farkı iyi bellemek gerek. Bendeniz de Şerafettin Turan Hoca'nın yaklaşımına katılıyorum. Bu katılımımı destekleyen bir de örnek vereyim: Kazakistan, Kazaklar ve Rusların yaşadığı bir ülkedir, Kazaklar da Türktürler ve de Müslümandırlar. Fakat gerek Çarlık gerekse Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde Kazakistan kültürüne Rus kültürü büyük ölçüde nüfuz etti. Yani Kazakistan Kültürü eşittir Türk Kültürü değildir, Kazakistan Kültürü; özgün Türk Kültürü, İslam Kültürü ve Rus Kültürünün bireşiminden oluşmaktadır.