Kanal İstanbul Projesi iktidar partisi tarafından “Çılgın Proje” olarak nitelendirilmiş ve 2013 yılının Nisan ayında proje için Yüksek Planlama Kurulu kararı çıkmıştı. İktidar tarafından yapılan son açıklamalar ile 2018’in ilk haftalarında projenin başlaması için son aşamaya gelindiği anlaşılıyor. Fiziki coğrafyamızı değiştiren proje ile Batı İstanbul artık ada oluyor. Trakya ile doğrudan karasal irtibat kesiliyor. Batı İstanbul Adası tarif edilirken “Asya ile Avrupa kıtaları arasındaki ada” olarak tarif edilecek. SABAH gazetesinin açıklamalarına göre Kanal İstanbul’un güzergahı 5 alternatif arasından seçilerek resmileşti. Bu habere göre 45,2 km.lik güzergah Küçükçekmece Gölü kıstağından başlayıp, Altınşehir ve Şahintepe’den geçerek, Sazlıdere Baraj Havzasını takip edecek ve Terkos Gölü’nün doğusunda Karadeniz’le buluşacak. Ayrıca çıkan hafriyat kullanılarak Marmara Denizinde her biri Burgaz Ada yüzölçümünde 3 suni adacık ile Karadeniz Trakya’sında kıyı dolgusu inşa edilecek. 65 milyar dolarlık proje, kanal dışında Marmara ve Karadeniz’e konteyner limanı inşasını da öngörüyor. Batı İstanbul Adası basından öğrendiğimiz bilgilere göre Trakya ile 6 köprü ile bağlantılı olacak. Ayrıca vahşi hayvanların geçmesi için de 6 köprü yapılacakmış.
BATI İSTANBUL ADASININ RİSKLİ JEOPOLİTİĞİ
Kanal İstanbul beş yıl sonra tamamlandığında Türkiye yepyeni bir jeopolitik gerçeklik ile kaşı karşıya kalacak. Önce demografik yapıya bakalım. Batı İstanbul adası 1600 kilometrekare alan, 8 milyon nüfus yani kilometrekareye 5000 kişi ile yepyeni savunma ve güvenlik paradigmasını gerektiriyor. Öncelikle belirtelim Batı İstanbul Adası Avrupa’nın en kalabalık; dünyanın da en yoğun nüfusa sahip adalarından biri olacaktır. Ada devleti olan Singapur’da kilometrekareye 4500 kişi düştüğünü hatırlatırsak, Batı İstanbul Adası’nın Singapur’u; ya da kilometrekareye 2500 kişinin düştüğü Çin’e ait Macao adasını geçeceğini söyleyebiliriz. Batı