Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı, Rauf
Denktaş’ın vefatının 7’nci yıldönümü. Kendisini minnet, takdir,
özlem ve vefa ile anıyoruz. 13 Ocak 2012 tarihinde vefat haberini
aldığımda, Balyoz kumpası üzerinden özgürlüğümün çalındığı Hasdal
Askeri Cezaevinde bulunuyordum. Yıkılmıştım. Kuzey Kıbrıs’ın en
büyük kalesi, Türklük onurunu korumak için hayatını her türlü
tehlikeye atabilen ulusal kahramanı, Kıbrıslı Türklerin babası,
mücahitlerin lideri aramızdan ayrılmış, kaderin ona biçtiği görevi
tamamlamış olmanın onuru ile sonsuzluğa yelken
açmıştı.
HASTA YATAĞINDAN ANNAN'A HÜCUM
Onu 2003 sonbaharında Annan Planı rezaletini önlemek için Ankara’da
verdiği dizi konferanslardan birinde bizzat tanıma şerefine nail
olmuştum. Dinleyicilere haykırmıştı: “Bu plan Kıbrıs
Türkünün sonunu getirir.” Ağzından çıkan her kelimeyi
dikkatle dinleten bir hatip, yılların tecrübesi ile en zor
zamanlarda en doğru rotayı çizebilen bir lider olarak herkesi
büyülemişti. O karanlık günlerde Türkiye’de iktidar ve muhalefetin
de desteği ile Kıbrıs’ta 1963’den 1974 yılına kadar birbiri
ile savaşmış, birbirinden nefret eden iki farklı toplum zorla
birleştirilmeye çalışılıyor ve bu uğurda medya ile sivil toplum
örgütleri ve yabancı istihbarat servisleri ellerinden geleni
yapıyordu. Hasta yatağından KKTC Hükümetine yazdığı ikaz mektubunda
“1960 Anlaşması üç yıl devam edebildi. Halkımızın çoğunu
göçmen ve topraksız bırakacak olan bu yeni zorlama, kanımca
hepimizi derinden üzecek sonuçları verecektir” diyordu.
İkazları yetmedi. Hayatının en üzücü g&...