İş sözleşmesinin taraflarca anlaşarak sona erdirilmesi yaygınlaşıyor. Fakat bu durum yargı tarafından şüphe ile karşılanıyor. Bunun temeli de işçinin iş güvencesine sahip olduğu bir durumda bu güvenceyi göz ardı ederek anlaşma ile iş ilişkisinin sona ermesinin hayatın olağan akışına aykırı olması. Hukuk dilinde ‘ikale’ olarak geçen bu sözleşmeler de bütün sözleşmelerde olduğu gibi ancak tarafların iradelerinin uygun olmasıyla kurulabilir. Bunun anlamı günümüzde çok karşılaştığımız gibi işverenin sözleşmeyi imzalaması aksi takdirde kendisine iftira atıp haklarını hiç vermeden işten çıkaracağına ilişkin tehdidine karşı işçinin bu sözleşmeyi imzalamak zorunda kalmasının hiçbir anlam ifade etmeyeceğidir. Burada çalışanın özgürce karar verdiği bir durum olmadığından yapılan sözleşme de geçersizdir. Çalışanlar yine de dava açıp haklarını isteyebilirler.Bu durumda sözleşmeye rağmen yapılan işverenin feshi olarak kabul edilir ve çalışan bütün haklarını alabilir. Akla bunun ispatının ne kadar zor olduğu sorusu gelebilir fakat Yargıtay işverenin baskısına ve tehdidine ilişkin şüphe olması halinde işçi lehine değerlendirme yapılması gerektiğini söylüyor.Sonuçları bilinmeliYargımız çalışanın...