Sevgili okurlarım bu köşede
yazdıklarımın zaman içinde hayata geçtiğinin, yani doğru çıktığının
en büyük şahidi sizlersiniz. Ben bir konuyu yazıyorsam boşu boşuna
yazmam. İşte şimdi Türk medyasında herkes çok yakında 28 Şubat’ın
medya ayağındaki gazetecilere operasyon yapılacağını konuşuyor.
Oysa ben bunu son iki ay içinde kaç defa yazdım. Milletin şimdi
akılları başlarına geliyor.
Aynı şekilde 17-25 Aralık darbe
sürecinde FETÖ söylemlerini (ayakkabı kutuları, sıfırlama tapesi
vs.) kullanarak meşru hükûmete darbe teşebbüsüne iştirak eden her
gazetecinin de hukuken bedelini ödeyerek medyadan tasfiye
edileceğini yazıyorum ve 2018 yılında bunun da hayata geçeceğini
göreceksiniz. 28 Şubat gazetecilerine çok yakında operasyon
geleceği konusunda Habertürk’ten Fevzi
Çakır çok başarılı bir gazetecilik örneği olan bir
haber yaptı. Önce bu haberi dikkatle okuyalım sevgili
okurlarım:
“28 Şubat sürecine ilişkin 103
sanığın yargılandığı davada geçen hafta, eski Genelkurmay Başkanı
emekli İsmail Hakkı Karadayı ve Genelkurmay 2. Başkanı emekli Çevik
Bir ile dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu
21 sanığa müebbet hapis cezası verildi. Bu cezadan sonra Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı kritik bir adım attı. Başsavcı
Yüksel Kocaman’ın talimatıyla, daha önce FETÖ üyesi
savcılar tarafından uzun süre sürüncemede bırakılan 28 Şubat’ın
sivil ayağına ilişkin soruşturma dosyası raftan
indirildi. Terör Suçları Soruşturma
Bürosu’nda görevli bir savcı, soruşturma dosyasını yeniden
açtı.
Savcılık, dönemin medya, yargı,
sendika ve meslek kuruluşu temsilcilerini kapsayan geniş bir
inceleme başlattı. Soruşturmada, 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin suç
tarihi kabul ettiği eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın
istifa ettiği 18 Haziran 1997 esas alınacak. Buna
göre, 28 Şubat’a giden süreçte 18 Haziran 1997’ye kadar olan
dönemde rol aldığı tespit edilen sivil isimler soruşturulacak.
Ankara Emniyeti’ne 28 Şubat MGK’sı ve Erbakan hükûmetinin
istifasıyla sonuçlanan süreçte rol aldığı belirlenen sivil
isimlerin tespiti için talimatlar yazıldı.
Talimat yazısında şöyle
denildi:
“28 Şubat sürecinde bir
kısım sivil toplum kuruluşunu, basın-yayın kuruluşlarını,
üniversite görevlilerini, sermaye çevrelerini, bürokrasiyi,
‘silahsız kuvvetler’ diye görevlendirip ‘Bu defa işi (darbeyi)
silahsız kuvvetler halletsin’ emri vererek, belirlenemeyen
emirleri, hükûmete dayatıp demokrasiye balans ayarı yaptırılarak,
halkın seçtiği hükûmet istifa ettirilerek, ‘postmodern darbe’
gerçekleştirilmiş ve 18 Haziran 1997’de Türkiye Cumhuriyeti
hükûmeti düşürülerek, asker-sivil iş birlikçiler eliyle darbe
gerçekleştirilmiştir. Şüphelilerin 28 Şubat sürecinde 18 Haziran
1997 tarihine kadarki, cuntacı unsurların emirleri doğrultusunda
hükûmetin düşürülmesini sağlayan eylemlerinin ve tüm
davranışlarının, yazılı-görsel, resmî-özel belgelerle tespiti ile
hazırlanacak evrakın ivedilikle Başsavcılığımıza gönderilmesi rica
olunur…”
Soruşturmanın,
‘üniversiteler, provokatörler ve sivil kişiler, iş adamları, medya,
sivil toplum kuruluşları ve yargı’ olmak üzere 6 ayaklı olarak
yürütüldüğü öğrenildi. Emniyet’e gönderilen talimatta, bunlardan
herhangi birinde 28 Şubat sürecinde aktif olarak rol üstlendiğine
dair tespitler bulunan bazı isimlerin de araştırılmasının istendiği
belirtildi. Başsavcılığın, Emniyet’ten gelecek cevaplara göre
soruşturmasını derinleştireceği ve operasyon düğmesine basacağı
kaydedildi.”
Bu uzun haber kelimesi kelimesine
doğrudur. 28 Şubat darbesine destek vererek iştirak ettiği için
hakkında operasyon yapılacak gazeteciler ise Ertuğrul
Özkök, Fatih Altaylı, Sedat Ergin, Mehmet Y. Yılmaz, Zafer Mutlu,
Fatih Çekirge vb. isimlerle 28 Şubat’ın televizyon
ayağındaki Uğur Dündar, Ali Kırca gibi
isimlerdir. Bu kişiler 28 Şubat davası kapsamında yargılanacaktır,
fakat soruşturmanın kapsamında başka gazeteciler ve televizyoncular
da vardır. Yani yargılanacak 28 Şubat medyacıları listesi epey
kabarıktır.
Düşük profilli isim olduğu ya da
bugün hükûmete yalakalık yaptığı için bazı isimler adaletten
sıyrılacağını sanmasın. Bugün hükûmete yalakalık yapılması 28 Şubat
konjonktüründeki suçları affettirmiyor. Savcılarımız bu konuda çok
hassas. 28 Şubat darbesine azgınca destek veren ve şu
an medeni ölü olan bazı gazeteciler de
kurtulacağını zannetmesin. 28 Şubat darbesine destek
vermiş tüm gazetecilerin isimleri tek tek biliniyor ve
hepsine gelecek operasyon çok yakındır. Türk milleti
adına adaleti temin etmekle görevli Türk yargısı milletin adalet
arzusunu gerçekleştirecektir. Halkımız müsterih olsun.