Akif Beki'nin Hürriyet'ten kovulduğunu öğrenince tuhaf duygulara
girdim ve üzüldüm. Sonra yaşadığımız son 2.5 yılı düşündüm. Yalana
gerek yok. Kestirmeden söylemek gerekirse Akif Beki'nin
kovulmasının sebebi benim. Akif, 7 Haziran 2015 sonrasında
Erdoğan'ın iktidardan düştüğünü ve bir devrin kapandığını düşünerek
paniklemişti. Hemen yeni düzende yer kapma telaşına girmişti. Bu
tavrı açıkçası bende tiksinti uyandırmıştı. Yazılarında Erdoğan'a
anında sinsice ihanet etmeye başlamıştı ama hâlâ geçmişten gelen
gücü yerindeydi.
Sadece Akif değil Mustafa Karaalioğlu ve Karar'ı kuran sözde
"İslamcı" ekip de bu pozisyondaydı. Akif'e ilk hücum ettiğim
Haziran sonu 2015'te hükûmeti destekleyen yazarların büyük
çoğunluğu bana karşı çıktı. Akif'in benden çok daha güçlü olduğunu
ve onun beni bitireceğini söylüyorlardı. Haklıdan değil güçlüden
yana olmak şeklindeki ahlaksızlık yine başroldeydi. O dönem aslında
herkes panikteydi ve Erdoğan'ı satan satanaydı. Üstelik bu satıcı
isimler her gün saatlerce eski merkez medya ekranlarındaydılar.
Malum medya organları yanına bu "İslamcılar"ı da almış "Güle güle
Erdoğan. Haydi Yallah" şarkıları söylüyordu. 7 Haziran-1 Kasım
arası dönemde çok az kişiydik ve yapayalnızdık. Benim gibi
düşünenler de Akif-Mustafa gibileri eleştirmeye korkuyordu, çünkü
bizim tarafta güç hep onlarda olmuştu. Bu arkadaşlarım ancak
Akif-Mustafa gibiler bittikten sonra vurdukça vurdular ama bu ikisi
güçlüyken 7 Haziran-1 Kasım arası Akif'in Erdoğan'a ihanetini
görmelerine rağmen "n’olur n’olmaz" diye dokunamadılar. Maalesef
gerçek budur.