Merkez sağ bir anlayışla yola
çıkan bu hareketin arka planında eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
olduğu malum...
Peki Ali Babacan nasıl bir yol
haritası izleyecek? Dün T24’te Gökçer Tahincioğlu, Babacan’ın
gelecek planlarına ilişkin bir yazı kaleme aldı. Orada bazı
ipuçları görülebiliyor. Başta “partili
cumhurbaşkanlığı” ve “başkanlık
sistemi” kaynaklı sorunların nasıl çözüleceğini
gösteren, özgürlükçü bir anayasa değişikliği önerisi sunulacakmış.
Demek ki Babacan ve arkadaşlarının
öncelikliği “cumhurbaşkanlığı
sistemini” kaldırmak. Halktan gerekli oyu alırlarsa
bunu elbette yapabilirler ama başka partilerle ittifak yapmaları
şart...
Bir diğer konu, Meclis’teki
milletvekillerinden kaçının Babacan’ın partisine katılacağı.
Gerçekten grup kuracak kadar olur mu? Birkaç vekil geçebilir ama o
birkaç bile çok. Zaten o geçmeye niyeti olan vekillere de sormak
lazım: Madem Babacan’ın partisine katılacaktınız,
geçen sene niçin AK Parti’den aday oldunuz ve
seçildiniz? Bu soruyu cevaplamakta
zorlanacaklardır.
Ancak kamuoyunun bu konuyla çok
ilgileneceğini sanmıyorum. Esas mesele Ali Babacan seçimlerde
ne yapar? Buna odaklanmak lazım.
Çünkü “cumhurbaşkanlığı
sistemi”nde 50 artı 1 oy lazım.
Parlamenter sistemde yüzde 43-44 bir partiye yetiyordu, şimdi
yetmiyor. İşte bu yüzden Ali Babacan’ın partisi çok tartışılıyor ve
alacağı oy önemli...