Son 6 yıldır Türkiye içeriden ve
dışarıdan onlarca saldırı yaşadı ve hâlâ yaşıyor. İlk saldırı
2013’te Gezi terörizmiyle başladı. Gezi iddianamesi her şeyi ortaya
koydu. Çözüm sürecini bitiren, Kürt
vatandaşlarımıza, “Devletin verdikleriyle mi
yetineceksiniz? Siz her şeyi sertlikle elde
ettiniz” anlamında
şeyler söyleyen Osman
Kavala ve ekibi şu anda
yargılanıyor. Sokaktan iktidar devirmek neymiş mahkemede
anlatırlar.
17-25 Aralık’ı hep beraber
yaşadık. FETÖ’cülerin saldırısı püskürtüldü. Sonra 7 Haziran-1
Kasım sürecinde PKK’lıların saldırısını gördük. Hendek
kazanlar, “sırtımızı YPG’ye
yasladık” diyenler, Türkiye topraklarını işgal etmek
isteyenler, “Seni adil
yargılayacağız” tehdidinde bulunanlar 1 Kasım
seçimleriyle tarih oldular. Şimdi cezaevinde
çürüyorlar.
Bunlar yetmemiş olacak ki, ABD,
YPG’ye ağır silahlar ve binlerce tır mühimmat verdi. Bu kadar
silahın ancak Türkiye’ye saldırı amacıyla verildiğini cümle âlem
biliyor. Sınırımızda bir PKK-YPG devleti kurulmak isteniyor. Ama
bunların hepsini devletimizi bertaraf etti. İçişleri Bakanımız
Süleyman Soylu PKK’nın nasıl yolun sonuna geldiğini tek tek
örneklerle anlatıyor.
Ancak PKK’ya can suyu olanlar
var. CHP-İyi Parti-Saadet-HDP
ittifakı her şeyi ortaya koyuyor. Bu ittifakın
Kadıköy adayı PKK’ya Cizre’de, Lice’de operasyon yapan devletimizi
değil terör örgütünü destekledi. Bu ittifakın Beyoğlu adayı açık
açık devletimize katil imasında bulundu. Bu ittifakın Seyhan adayı
PKK’nın siyasi kanadı HDP’yle iş birliği yaptıklarını açık açık
söyledi. Bu ittifakın CHP’li kadın
milletvekili, “Elimde YPG’yi terör örgütü olarak
tanımlayacak istihbarat yok” dedi. Bu ittifakın
hiçbir adayı PKK’yı açıktan kınayamadı. Daha neler
neler...
26 Şubat’ta İstanbul'da
düzenlenen operasyonda, İçişleri Bakanlığı'nın aranan teröristler
listesinde "yeşil" kategoride bulunan
DHKP-C'nin sözde genel sekreteri Ümit
İlter, "gri" kategoride aranan Emel
Yeşilırmak ve İbrahim Gökçek ile "silahlı terör örgütü
kurmak ve yönetmek" suçundan aranan örgütün sözde
Türkiye sorumlusu Caferi Sadık Eroğlu'nun da aralarında bulunduğu
sekiz şüpheli gözaltına alınmıştı. Nerede alınmıştı? İdil
Kültür Merkezi'nde.
Şimdi düşünün. Kadıköy, Beyoğlu
gibi yerleri PKK’ya sempatiyle bakan adaylar kazanırsa buraların
kültür merkezlerinde de teröristlerin saklanmayacağının garantisi
var mı? Öyle ya, devlet katil diyen, Cizre ve Lice’de devletimizin
yaptığı operasyonları kınayıp terör örgütlerine selam sarkıtanlar
teröristleri de himaye ederler. Bundan hiç şüpheniz
olmasın.