Cem Küçük Türkiye Gazetesi

Deutsche Welle Türkçe kimden yana?

Ülkemizde yayın yapan yabancı menşeli internet siteleri ve radyolar var. Türkiye özgür bir ülke. İfade ve medya özgürlüğünü herkes dilediği gibi kullanıyor. Sonuna kadar da kullanmalı. Keşke...

19 Ekim 2018 | 9.362 okunma
Ülkemizde yayın yapan yabancı menşeli internet siteleri ve radyolar var. Türkiye özgür bir ülke. İfade ve medya özgürlüğünü herkes dilediği gibi kullanıyor. Sonuna kadar da kullanmalı. Keşke ülkemize daha çok uluslararası yayın organı gelse ve yayınlar yapsa. Gazeteci arkadaşlar açısından da faydalı olur.
Tabii her ülkenin millî güvenliği önemlidir. Her şey ifşa olmaz. Türkiye’nin başka ülkelerle ilişkilerini geliştirmesi herkes açısından olumludur ve buna destek olmak lazım. Türkiye AB ile yeni bir döneme başladı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan Almanya’ya gitti ve orada başta Merkel olmak üzere görüşmeler yaptı. 
Merkel ve Almanya’daki iktidarın muhalifleri Erdoğan’la görüşülmesine çok bozuldular. Medya üzerinden de bunu gösterdiler ve ağır eleştirilerde bulundular. Deutsche Welle Türkçe bu konuda sürünün başını çekiyor. Merkel-Erdoğan görüşmesine öyle muhalefet ettiler ki,  Almanya-Türkiye ilişkileri gelişmesin diye büyük gayret gösteriyorlar. Akıl alır gibi değil. Eleştiri yapmakla kalmadılar, ilişkiler yeniden başlamasın diye kıyamet koparıyorlar.
Tam Erdoğan’ın Almanya’yı ziyareti hafta şöyle manşetler attılar: “Muhalif kimliği nedeniyle Türkiye’de kendini tehdit altında hisseden birçok kişi Berlin’e yerleşti.” Verdikleri örnekler de FETÖ’cü ya da PKK’yı desteklemiş kişiler. Türkiye’nin ve AB ülkelerinin terör örgütü kabul ettiği PKK’ya destek verdiği isimler Almanya’ya kaçmış ama DW Türkçe'ye göre bunlar muhalif. 
FETÖ’ye yardım ve yataklık ettikleri ispatlı ve Almanya’ya kaçmış tipleri de DW Türkçe “muhalif kişilikler” olarak sunmaya devam ediyor. Erdoğan’ın Almanya ziyaretinden hemen sonra şöyle bir haber yaptılar: “Gazeteci Can Dündar DW'ye yaptığı açıklamada Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Berlin ziyaretinden bu yana kendisini daha büyük risk altında hissettiğini söyledi.” Can Dündar’ın vatana ihanet suçu işlediğini bugün BBC bile kabul ediyor. Yaptığının devlet sırrını ifşa etmek olduğunu Batı da biliyor. Türkiye’de Can Dündar’a sahip çıkan kimse kalmadı. Ama DW Türkçe saçmalayıp Türk millî güvenliğini ihlal edenleri ve hainleri korumaya devam ediyor. Almanya’nın hain kabul ettiği birini Türkiye himaye etse ne yaparlar acaba? Cumhurbaşkanımız Erdoğan "Almanya’nın Can Dündar benzeri aradığı bir suçlu bizde olsa iade ederdim" dedi. Olay bu kadar basit. 
DW Türkçe bir yandan da FETÖ’cüleri savunmaya devam ediyor. 11 Ekim’de şöyle bir haber kimin fikri acaba: “(Neden bunu yaşamak zorunda kaldığımı hâlâ anlayabilmiş değilim.) Türkiye'nin isteği üzerine Bulgaristan'da gözaltına alınan ve hakkındaki iade talebi Bulgar yargısı tarafından reddedilen Alman vatandaşı Mehmet Y. DW’ye konuştu.”
Türkiye önemli bir FETÖ’cüyü bulmuş, Bulgaristan gözaltı yapmış, yargı reddetmiş. Bu tür teröristleri DW Türkçe masummuş gibi gösteriyor. Daha bunun gibi onlarca haberleri var. 
Türkiye-Almanya ilişkileri yeni bir döneme girdi. İki tarafın da birbirine ihtiyacı var. Böyle bir dönemde kalkıp da bu ilişkileri bozacak hamlelerin kimseye faydası yok. DW Türkçe yayınlarda özgürdür. Ancak teröristleri himaye etmenin mantığı yok. FETÖ ve PKK’lıları koruyarak kime hizmet ediyorlar anlamış değilim! DW Türkçe Türkiye-Almanya münasebetleri iyi olsun istiyorsa yayınlarında teröristleri, hainleri, millî güvenliği ihlal edenleri himaye etmemeli. Yok, amacı başkaysa yaptığı yayıncılığın kimseye faydası olmadığını bilmeli... 
 
 
Birleşik Arap Emirlikleri, kara para aklamaktan ceza yedi
 
New York Eyaleti, Finansal Hizmetler Departmanı (DFS), Birleşik Arap Emirlikler merkezli Mashreq Bank’ın New York şubesine kara para aklama nedeniyle 40 milyon dolar ceza kesti. 
Ceza bankaya yönelik 2016 ve 2017 yıllarında Yabancı Varlıkları Kontrol Departmanı (OFAC) ve New York Merkez Bankası tarafından yapılan denetimlerde bulundu. Bu iki kurumdan yapılan açıklamada Mashreq Bank’ın bazı yasal zorunluluklara uymadığı için 40 milyon dolar para cezası yediği belirtildi. 
New York Eyaleti, Finansal Hizmetler Departmanı (DFS)’nin internet sitesinde yapılan açıklama şöyle: 
-Mashreq Bank’ın kara parayla mücadeleyi amaçlayan New York eyaleti ve Federal Bankacılık kurallarına tam olarak riayet etmediği
-Bankanın ayrıca Yabancı Varlıklar Ofisi (OFAC) tarafından yapılan denetimlerde bazı eksikliklerin olduğu
-Bankanın bundan sonra yapılacak faaliyetlerinin New York Eyaleti, Finansal Hizmetler Departmanı (DFS) tarafından belirlenecek üçüncü bir firma tarafından eyalet ve federal yasalara uygunluktan geçirileceği belirtiliyor. 
Geçtiğimiz temmuz ve ağustos aylarında Birleşik Arap Emirlikleri'nin nasıl kara para akladığını üç dört yazıda etraflıca yazmıştım. Yedikleri son ceza da bunu teyit etmiş oldu. Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle Prens Muhammed bin Selman’ın başı dertte. Tabii buraya Birleşik Arap Emirlikleri Kralı'yla Suudi yönetimi ve Mısır’daki Sisi yönetimi arasındaki derin ilişkiyi de unutmamak lazım. Kim bilir daha nerelerde kaç milyar dolarlık kara paralar aklandı? Zamanla hepsi ortaya çıkar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tek Parti döneminde camiler amaç dışı kullanılmıştır  22 Kasım 2024 | 493 Okunma Yeni başlayanlar için "Yenidoğan Davası" 20 Kasım 2024 | 415 Okunma Millete kılıç çekeceksiniz ve yanınıza kâr kalacak, öyle mi? 18 Kasım 2024 | 3.676 Okunma "Etki Ajanlığı Yasası" mutlaka çıkmalı 15 Kasım 2024 | 1.766 Okunma Yasa dışı bahis ve kumar 13 Kasım 2024 | 1.217 Okunma