25 Ekim’de bu köşede Orson Welles’in Yurttaş Kane filminden bahsetmiştim. 1941 yapımı “Yurttaş Kane” sinema tarihinin en iyi filmlerinden biridir. Filmdeki ana karakter olan medya patronu Charles Foster Kane, Küba’da savaş çıksın istemektedir. Savaş demek gazetenin daha çok satması demek olduğu için savaş çığırtkanlığı adına her şeyi yapar. Ve Kane şu meşhur cümlesini söyler: “Siz şiirler yazın! Ben savaşı çıkarırım!”
Bizdeki medyanın savaş çığırtkanlığını en iyi özetleyen cümle budur. Her patlamadan, her saldırıdan sonra Tayyip Erdoğan’ı suçlayan, devleti zan altında bırakan söylemleri kullanıyorlar. Cumhuriyet tarihinde ben bu kadar aşağılık güruhu hiç görmedim. Sanatçı müsveddesinden gazeteci bozuntusuna kadar bir grup Türk devletine ve milletine açık bir savaş yürütüyor. Üstelik türlü kategorilerde pis argümanlarla. PKK’yı kınamayıp teröristlere tek laf etmeyen ve sadece hükümet suçludur anlayışına sarılan hainlerle karşı karşıyayız.
Terörist ayrımı yapan, iyi terörist kötü terörist vardır diyen, ülkeyi bölmek isteyen bu şer odakları ülkemizi ateşe atmak ve bölmek derdindeler. En büyük takıntıları da Cumhurbaşkanımız Erdoğan. Varsa yoksa Erdoğan. Ondan kurtulun gerisi kolay diyorlar. Bizi liderimize küstürmeye çalışıp başka amaçlar peşinden koşmak için yol yapıyorlar.
Bu alçaklara toplu bir cevabım var. Gezi’deki kuş beyinli aptallarla Erdoğan’ı deviremediniz. Zaten o aptallarla bir şey başaracak haliniz yoktu. 17-25 Aralık’ta FETÖ’cüleri devreye soktunuz. Bireysel zekası olmayan Fethullahçı teröristlerle darbe yapmaya giriştiniz. Gene deviremediniz. Sonra Demirtaş güzellemeleriyle PKK terörüne yol verdiniz. Yakıp yıkarak, masum insanları öldürerek ülkemizi terörize edip yaşanmaz hale getirmek istediniz. Bir yandan da ülke yönetilemiyor laflarını dolaşıma soktunuz. Ama Erdoğan’a bırakın zarar vermeyi milletin onun etrafında kenetlenmesine vesile oldunuz.