Türk medyası 22 Mart 2018’de Doğan Medya’nın tarihe karışmasıyla beraber yaşadığı şoku hâlâ atlatamadı. Bu şoku sadece Doğan Medya elemanları yaşamıyor. Bizim taraftan dostlarımın da 22 Mart 2018 devrimini tam anlayabildikleri kanısında değilim. Hele 28 Şubat darbesi artığı olan Doğan Medya’nın eski tetikçisi bazı tipler yaşananı hiç anlamamışlar. Zaten hayatı okuyamadıkları ve Türkiye’nin dönüşümünü kavrayamadıkları için daktiloların miadını doldurması gibi onlar da raf ömürlerini doldurdular ve bittiler.
Bu olayı, Erol Simavi’nin 1994’te Hürriyet’i Aydın Doğan’a satmasına ya da 1998’deki Korkmaz Yiğit hadisesine benzetmesi için bir insanın ya geri zekâlı ya da kafası dumanlı olması gerekir. Zaten şunu herkes bilmeli ki, 22 Mart 2018’de başlayan medya devrimi yeni dalgalarla büyüyecek ve Türk basınında kısa zaman içinde “Eski Türkiye”nin tortusu bile kalmayacak. Yeni dönemde elbette demokratik muhalefet olacaktır, ama yepyeni ruhla bir “Yeni Türkiye muhalefeti” olacaktır bu. İleride bu yeni muhalif ruh demokratik yolla iktidara da gelebilir ama asla “Eski Türkiye” bir daha iktidarın kıyısından bile geçemeyecek ve hayatımızdan bütünüyle tasfiye olacaktır.