Adamlar her dönem varlar. Darbeciler iktidar, en büyük şakşakçısı bunlar. Vesayet iktidar, bunlar yanı başında. Herkes sahtekâr, bunlar dürüst (!) Temiz gazeteciler, yersen. Kim mi bunlar, eski Türkiye'nin sözde gazetecileri, yazarları. Emin Çölaşan ve Uğur Dündar gibi..
Ancak bu isimlerin geçmişine bakınca mideniz bulanır. Şimdi yazacaklarım eminim ki, sizin de midenizi ekşitecektir. Emin Çölaşan'dan başlayalım. İzmir'de yayın yapan Demokrat İzmir gazetesi 31 Temmuz 2017'deki sayısında "Çölaşan'ın Mazideki Utancı" başlıklı enfes bir sayı yaptı. Meğer Çölaşan 12 Eylül döneminde işkenceci cuntacıların emrindeymiş. Emin Çölaşan'a şöhretin kapılarını açan Mamak Cezaevi röportajı 12 Eylül işkencecilerinin emir ve kurgusuyla yapılmış. Bunu nereden öğreniyoruz? Dev-Yol'un son lideri Oğuzhan Müftüoğlu'nun "Bitmeyen Yolculuk" kitabından. Müftüoğlu'na göre 12 Eylül cuntası, işkence tezgâhlarındaki ölümlere karşı başlatılan kampanyayı püskürtmek için kendine yakın medyayı kullanmış. O dönem Milliyet'te çalışan Emin Çölaşan o gazetecilerden biri. Müftüoğlu, kendisiyle tek kelime konuşmayan Çölaşan'ın sadece yan yana çekilmiş bir fotoğrafın altını doldurduğunu, işkence iddialarına kulak tıkadığını öne sürüyor ve şöyle diyor kitabında:
"Birisi böyle bir yazı dizisi hazırladıktan sonra aradan yıllar geçse de insanların arasında başı dik dolaşamaz, dolaşmamalı." Söyleşiden o kısmı okuyalım:
***
-Gazetecinin kim olduğu belli mi?
Bilmiyorum, öyle tanınmış biri değil. Belki Metin biliyordur.