Biliyorsunuz daha önce bu
köşede köşe
yazarlığının ve yorumculuğun sonunun
geldiğini yazdım. Sonrasında medyanın da
sonunun geldiğini yazdım. Köşe yazarları ve tüm kanatlarıyla
medyanın Türk milletinin çok büyük çoğunluğu nezdinde hiçbir etkisi
ve önemi kalmadı. Bunu dürüstçe itiraf etmeliyiz. Hem bizim taraf
hem sözde anaakım hem de muhalif taraf medya olarak bitik durumda.
Fakat medyanın sonundan da daha hayati olan bir olgu
var: Acaba FETÖ ile mücadelenin de sonuna mı
geliyoruz?
Çünkü son 1 hafta içinde yaşanan
skandallar ve bu rezaletlere hem bizim taraftan hem muhalif
medyadan hiçbir tepki gelmemesi bunu gösteriyor. Fakat
medyanın bu kaypak tutumuna millet de aşırı
tepkili. Şu son 1 haftada milletin her kanadından
yüzlerce mesaj aldım. Bu kadar desteği açıkçası ben de
beklemiyordum. Biliyorsunuz en azılı
FETÖ’cülerden Ahmet Küçükbay göz göre
göre kurtarıldı ve millet buna çok öfkeli. Küçükbay, FETÖ’nün en
üst düzey adamlarından biri ama avukatları Kemalist
Turgut Kazan ve Aslı Kazan. Tam
bir etik rezalet bu. Nitekim şu an Kemalist yurttaşlarımız da Kazan
Ailesi’ne haklı olarak çok kızgın. Bir Atatürkçü okurum genel bir
ifade ile, “Bir Fetullahçı teröristi sırf zengin diye
astronomik ücretler alıp kurtaran avukat Atatürk’e de Türk ulusuna
da ihanet etmiştir” diye yazmış.
Fakat medyada çıt yok. O yüzden
bugün medyanın millet nezdinde itibarı yok. FETÖ ile mücadele
deyince mangalda kül bırakmayan sözde Atatürkçü Turgut ve Aslı
Kazan demek ki yarın örgüt astronomik bedelini
ödese kumpasçı Ali Fuat Yılmazer’in de,
Balyoz hâkimi Ömer Diken’in de, 15 Temmuz’un
beyni Mehmet Partigöç’ün de avukatı olur.
Çünkü Küçükbay’ın bunlardan farkı yok, hatta Küçükbay FETÖ
hiyerarşisinde bunların da üzerinde. Zaten davanın adı bu
yüzden “Babalar
davası” idi.
Yani Kemalist Turgut ve Aslı
Kazan, FETÖ’nün ağababalarından birini kurtardılar. Büyük vebal
altına girdiler. Kamuoyuna Küçükbay’dan ne kadar para aldıklarını
da açıklamak ahlaken mecbur oldukları bir durumdur. FETÖ ile
mücadelede aslan kesilen Nedim Şener’e
soruyorum: Kemalist Kazan Ailesi’nin bu yaptığını
ahlaka uygun buluyor musun? Bu azılı FETÖ’cüyü
kurtaran Aslı Kazan aynı zamanda Ahmet
Hakan ve İsmail Saymaz’ın da
avukatı. Bu iki isim de Nedim Şener’e sorduğum aynı soruyu
cevaplandırmalıdır.
Eğer Hakan ve Saymaz, FETÖ ile
mücadelede samimilerse avukatları Aslı Kazan’ı azletmek
zorundadırlar. Etik bunu gerektirir. Benim avukatım FETÖ’nün en üst
düzeyinden birini kurtarsa bana neler yapardınız ve haklı
olurdunuz. Millet bu skandaldan çok rahatsız ve benim de bu konuyu
takip etmemi istiyor. Atatürkçüler ise
aldatıldıklarını düşünüyor. Ben de milletimin emrini
yerine getireceğim ve bu rezaletin takipçisi olacağım. Bu mevzunun
üstü kapatılamayacak.
Büyük paralar karşılığında azılı
FETÖ’cülerin avukatlığını alan Kemalistler sadece Turgut ve Aslı
Kazan değil. Son dönemde âdeta FETÖ’nün Kemalist avukatları diye
bir ekip oluştu. Bu arada hükûmete yakın bilinen
muhafazakâr avukatlardan da Kazan Ailesi gibi etiğe aykırı
davrananlar varsa kesinlikle bana bildirin sayın
okurlarım. Bu rezaletin Kemalisti, muhafazakârı yok.
FETÖ ile mücadele para karşılığı satın alınacak bir değer
değildir. TUSKON davasında nerdeyse
tutuklu kalmadı. FETÖ’cü eğer zenginse yolunu buluyor. Millet buna
isyan ediyor.
Yine net FETÖ’cü baba isimlerden
biri olan Abdullah Kavuk’un
avukatı Hüseyin
Ersöz ve Kazım Yiğit Akalın.
Her iki avukat da sıkı Kemalist isimler. Aynı
zamanda Tuncay
Özkan ve Yalçın Küçük’ün
avukatları. Orgeneral Halil İbrahim
Fırtına’nın avukatları. Balyoz ve Ergenekon avukatları.
Özellikle Ersöz’ü sever ve takdir ederdim. Hayret ettim. Kavuk
Ailesi her yerde “Biz Hizmet Hareketi mensubuyuz.
Hocaefendi’ye bağlıyız” diye 15 Temmuz 2016’ya kadar
açıkça övünen ve bu sayede zengin olmuş bir aile. Bunu bilmeyen
yok. Ekrem
Dumanlı neyse, Hâkim Ömer
Diken neyse, Küçükbay ve Abdullah
Kavuk da aynı. Ersöz ve Akalın bunu bildikleri hâlde
sırf para için nasıl bu FETÖ’cünün avukatlığını alır? Bu nasıl
Atatürkçülük? İzmir’de hapiste olan Ömer Diken tahliye olmasın diye
haklı olarak aşırı gayret eden Hüseyin Ersöz yine İzmir’de bir
başka FETÖ’cüyü kurtarmanın peşinde. İnanılacak gibi değil. Ömer
Diken de Kavuk kadar parayı verirse onun da avukatlığını alacak
mısın Sayın Hüseyin Ersöz? Ey Balyoz mağduru subaylar, siz de bu
soruyu Ersöz’e sormayacak mısınız?
Ekranlarda FETÖ’nün sözde düşmanı
olan Kemalist Ersan Şen bariz FETÖ’cü
olan zengin Nuh Elmacıoğlu’nun avukatı.
Elmacıoğlu FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay ceza
aldı. KPSS’de soru çalan FETÖ’cülerin avukatının da
Ersan Şen olduğunu Kenan Kıran ortaya çıkardı. Tüm
bunlar ahlaken büyük skandaldır.
Yine FETÖ’nün sözde düşmanı
Kemalist avukat Salim Şen kendi ağzıyla
FETÖ’cülerin avukatlığını yaptığını itiraf etti. Yaşar
Hacısalihoğlu ile bu konuda tartışmaları YouTube’da
duruyor. Yani ekranlarda FETÖ karşıtı şov yapıp sonra büyük para
karşılığında azılı FETÖ’cülerin avukatlığını alan bir Kemalist grup
var Türkiye’de. Buna en çok Atatürkçü yurttaşlarımız isyan ediyor.
Yine Nedim Şener’e soruyorum, Ahmet Zeki Üçok’a, Ahmet Yavuz’a ve
tüm kumpas mağdurlarına soruyorum. Bu yapılanlara tepki vermezseniz
ahlaken siz de problemli duruma düşmez misiniz?
Bakın eğer bir
sanık, FETÖ’cü olup olmadığı tartışmalı bir şahıs ise o
kişinin avukatlığının alınmasını doğal karşılarım; ama bir Kemalist
avukat gider de Ali Fuat
Yılmazer gibi Küçükbay gibi Ömer
Diken gibi Abdullah
Kavuk gibi Zekeriya
Öz gibi açık FETÖ’cülerin avukatı olursa bu kişi bir
daha ağzına FETÖ ile mücadele lafını almasın! Zaten dikkat
edin bu avukatlar da göğüslerini gere gere bu yaptıklarını
savunamıyorlar. Ahlaka uygun iş yapmadıklarının onlar da farkında.
Susarak bu skandalları örtmeye ve geçiştirmeye çalışıyorlar. Fakat
millet bu yapılanların üstünün örtülmesini kabul
etmiyor.