Türkiye Cumhuriyeti'nin Fetullahçı terör şebekesiyle
mücadelesine önemli katkı yapanlardan biri olduğu resmî kayıtlarda
da bulunan Hüseyin Gülerce'ye saldırıların hâlâ organize şekilde
sürmesini nasıl yorumlamak gerekir? Bu saldırılardan tek mutlu
olacak kişi Fetullah Gülen'dir. Bu çok açık. Üstelik Gülerce'ye
saldıranların hepsi Türk devletine karşı bir şekilde bir dönem
FETÖ'ye destek vermiş isimlerdir. Yeniden söylüyorum: "Hüseyin
Gülerce büyük harfle DEVLET'in adamıdır." Paralel devlet tanımını
yapmış ve bu kavramı yayarak paralel devlet ile mücadeleyi
başlatmış DEVLET'e 11 Şubat 2012'den itibaren tam hizmet etmiştir
ve DEVLET için bilgi toplamıştır. Bu bir iddia değil resmî bir
gerçektir. Özellikle FETÖ'nün medya yapılanmasının göçertilmesinde
Gülerce verdiği gizli bilgilerle hayati rol oynamıştır. DEVLET asla
bunu unutmaz.
14 Aralık 2014 tahşiye operasyonu sürecinde Gülerce'nin katkısı çok
büyüktür. FETÖ medyasına yapılan tüm operasyonların temelinde
Gülerce'nin harcı vardır. Hidayet Karaca ve Ekrem Dumanlı'yı
tutuklatma kararı çıkartan Gülerce'dir. Hidayet Karaca hâlâ
içerdeyse Gülerce sayesindedir. Oysa Gülerce'ye saldıran alçakların
tamamı Dumanlı denen teröristin serbest kalmasını savundular 14
Aralık 2014'te. Biz tek başımıza mücadele ettik ve maalesef AK
Parti de dik duramayınca dönemin hâkimi ortamdan etkilenip bu
alçağı serbest bıraktı ve herif kaçtı. O dönem FETÖ ile mücadelede
DEVLET kurumsal anlamda yapayalnızdı ve Gülerce'nin o dönem aldığı
gizli DEVLET görevi ile getirdiği bilgiler dehşet önemlidir.
Hüseyin Gülerce çekirdekten yetişme Fetullahçı olmadığı için
örgütün polis ve asker bağlantılarını neredeyse hiç bilmiyordu ama
medya yapılanmasını iyi biliyordu ve DEVLET'in de yönlendirmesiyle
içeriden kritik bilgiler edinebiliyordu. Türkiye'de biraz
gazetecilik olsa hem İpek grubuna hem Zaman grubuna el konmasının
hukuki temeli olan mahkeme kararlarında Gülerce'nin büyük rolü
bilinir.