FETÖ’nün sözde Kemalist
avukatları nasıl kullandığı ortaya çıktı. Şu an halkımızın her
kesimi bu avukatlara tepkili. Bakın benim derdim Kemalistler değil,
ekranlarda FETÖ’ye sövüp sonra FETÖ’nün avukatlığını üstlenen
herkestir. Ekranlarda FETÖ’ye sövüp sonra Fetullahçı teröristlerin
avukatlığını üstlenen Kemalistler Turgut ve
Aslı Kazan, Ersan Şen, Hüseyin Ersöz, Kazım Yiğit Akalın,
Salim Şen kadar bizim taraftan Kezban
Hatemi ve Rıza Saka’yı da TGRT
ekranlarında eleştirdim. Hatemi ve Saka’nın yaptığı da etik
değerlere uygun değildir.
Hem Kemalistler hem hükûmetçiler
kim olursa olsun; ekranda FETÖ’ye sövüp, sonra FETÖ’cülerin
avukatlığını yapması hukuka aykırı olmayabilir ama ahlaka
aykırı. Eğer söz konusu hiçbir ideolojisi olmayan profesyonel
avukatlar olsa yine bir şey demem. O tip avukatlar FETÖ, PKK,
tecavüzcü, mafya, katil, hırsız, DEAŞ, çocuk istismarcısı vs. ne
kadar suçlu varsa herkesin para karşılığı avukatlığını alıyorlar
ama siyasi bir düşünceleri yok. Öyle bir avukat tipinden ben şahsen
hoşlanmam ama tutarlılığına saygı duyarım. Ekranlara çıkıp FETÖ
karşıtı Kemalizm şovu yapmıyorlar en azından. Peki, FETÖ’nün avukat
ayağındaki bu planı yeni mi? Asla değil. Gelin beraber 29 Mart 2016
tarihli Aydınlık gazetesi haberini
okuyalım:
“FETÖ himmet paralarıyla
satın alacak solcu avukat arıyor!
Ünlü avukatlarını geri
çeken Cemaat’in, 200 milyon liralık bütçe ayırarak solcu avukat
arayışına girdiği iddia edildi. Hikmet Çiçek ve Seda Akyüz’ün
haberine göre, Cemaat solcu ve liberal avukatlara teklifleri açık
çekle yapıyor.
Habere göre yargılamalar
için 200 milyon TL bütçe ayıran Cemaat, bu parayı avukat
ücretlerinin dışında diğer masraflar için de
kullanacak.
Habere göre Mehmet
Ayvalıtaş ve Çarşı davalarında avukatlık yapan ‘Liberal Solcu’ Ömer
Kavili, Cemaat’in teklifini kabul eden avukatlardan oldu. Kavili,
eski İstanbul TEM Şube Müdürü Ömer Köse ve eski İstanbul Mali Şube
Müdürü Yakup Saygılı’nın avukatlığını yapıyor. Balyoz davası
avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol ve Celal Ülgen de kendilerine
teklif gittiğini doğruladı.
Ergenekon davası
avukatlarından Hüseyin Ersöz ise, ‘O kadar çok davaya müdahil oldum
ve haklarında o kadar çok suç duyurusunda bulundum ki, bana
teklif etmeye cesaret edemezler’ dedi. Ersöz’e göre de Cemaat,
avukatlar aracılığıyla kendisini legalize etmeye
çalışıyor.
Teklifi kabul eden
isimlerden olan İstanbul Barosu avukatlarından Ömer Kavili’nin
liberal bir solcu olarak tanındığı
belirtildi.
Kavili, Gezi eylemlerinde
yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesinin avukatlarındandı.
Birçok büyük davada yer almış, Çarşı davasında sanıkları
savunmuştu. Şimdi eski İstanbul TEM Şube Müdürü Ömer Köse ve eski
İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı'nın avukatlığını
yapıyor.
Yine İstanbul Barosu’ndan
avukat Müşir Deliduman’ın 28 Şubat davasında ‘suçtan zarar
görenlerin’ müdahil avukatlığını yaptığı öğrenildi. Teklifi kabul
eden avukatların ‘Hukuk herkese lazım’ dediği
öğrenildi.”
Ne kadar ilginç ki bu habere
göre, “Fetullahçı teröristler, bana avukatlık teklif etmeye
cesaret bile edemezler” demeye getiren sevgili Hüseyin Ersöz şu an
büyük paralar karşılığında tartışmasız bir FETÖ’cü olan Abdullah
Kavuk’un avukatlığını aldı. Vah ki vah! Ah para sen nelere
kadirsin! Ben hâlâ Ersöz’ün onurlu bir insan olduğuna
inanıyorum, inanmak istiyorum. Kavuk’tan aldığı astronomik parayı
ortağı Kazım Yiğit Akalın ile birlikte Mehmetçik Vakfı’na
bağışlasın. Hüseyin Ersöz’ün kimi diğer sözde Kemalist avukatlar
gibi ar damarının çatlamış olduğuna inanmıyorum.
Peki, bu
Aydınlık haberinde bir avukatın ismine daha dikkat
ettiniz mi? Ömer Kavili. Geçenlerde bir hâkimimiz
tarafından tutuklanan sonra bırakılan ve Ersan Şen’den Aslı Kazan’a
tüm bu Kemalist avukatları tutuklayan hâkime çok tepki
gösterdikleri o avukat. Yani FETÖ’cü terörist Yakup Saygılı’nın
avukatı. Kavili’nin dosyasına bakmadım fakat tüm bu avukatların
paniği ilginçti doğrusu.
Bu konu bağlamında değil ama
genel bir hukuk felsefesi olarak da şunu söylemek isterim:
Elbette bir avukat her türlü ağır suçlunun davasını
alabilir. Savunma hakkı kutsaldır. FETÖ’cü teröristlerin
de avukatlığını almak hukuka uygundur ama eğer bir avukat
müvekkillerini yasa dışı yollarla tahliye ettirmeye çalışıyorsa,
yani çeşitli kamu görevlilerine, yargı personeline ya da medyaya
rüşvet dağıtıyorsa ve bu da polis tarafından teşhis edildiyse o
avukat içeri girer. Kim olursa olsun hangi ideolojide olursa olsun
o avukatın kurtuluşu yoktur. Kendini hapishanede bulur. Tüm
avukatlar camiası da bu gerçeği asla unutmamalıdır...