WikiLeaks’ın
kurucusu Julian Assange dün Londra’da
tutuklandı. ABD ve İngiltere’ye ait gizli belgeleri yayınlayan,
Afganistan’daki bazı Amerikalı ve İngiliz ajanları ifşa eden
Assange için sonun başlangıcı 2012’de belli
olmuştu.
Dünyanın en kötü medya
sicillerinden birine sahip Ekvador’un İngiltere Büyükelçiliği’ne
sığınan Assange için eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden terörist
demişti. ABD’li bir senatör insansız hava aracıyla vurulmasını bile
önermişti. Assange Batı’da gazeteci olarak değil
millî güvenliği ihlal eden biri olarak
görülüyordu.
30 Mayıs 2015’te Star gazetesinde
Assange için şunları yazmıştım:
“ABD ve İngiltere’nin
Julian Assange ve Bradley Manning’e neler yaptığı ortada. Assange,
dünyanın en kötü basın siciline sahip Ekvador’un İngiltere
büyükelçiliğinde 12 metrekarelik bir alanda yaşıyor. Dışarı çıktığı
an hapsi boylayacak. Manning ise hem işkence gördü hem de 35 yıl
cezaya mahkûm edildi. İran-Kontra skandalında CIA’in rolünü
sorgulayan gazeteci Gary Webb 2004’te intihara
zorlandı.”
Amerika ve İngiltere
millî güvenliği ihlal edenlere acımıyor. Hukuken hesabını
soruyor. Ama bunu çok ince hareketlerle yapıyor. Assange’ın
tutuklanma gerekçesine bakınca bunu rahatlıkla
görüyoruz:
“İngiliz mahkemesi,
Assange'ın 2010'da iki kadına tecavüzle suçlandığı İsveç'e
iadesini istemişti. Assange, hakkındaki iade kararının
ardından Haziran 2012'de İsveç'e iadesi hâlinde ABD'ye gönderilme
riski bulunduğu için Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'ne
sığınmıştı. İsveç mahkemesi 2017'de
Assange hakkındaki davaları düşürmüştü. Ekvador ise Assange'ın
siyasi iltica başvurusunu kabul etmiş ve vatandaşlık vermişti
(NTV).”